Dijital dönüşüm, her şeyi içine almaktadır. Hayat dijitalleşirken şirketler hayatta kalmak için neye dikkat etmeli? Bu yazıda, McKinsey’in tespit ettiği, dijital çağda kurumsal başarıyı tehdit eden 3 büyük risk analiz edilmekte, 9 tutum değişikliği önerilmektedir.
Yazan: Marissa Levin
Büyük kültür karmaşaları şirketlerin her yerinde yaşanır ve çoğu liderlik takımları bu karışıklığın farkında bile değillerdir. İşgücünün ve iş yerinin dijitalleşmesi, şirketlerin hiç beklemedikleri şekilde çalışmalarını, bir risk toleransı ile hareket etmelerini ve alışık olmadıkları bir hızda hareket etmelerini gerektirecektir. Böylelikle 3 yıllık ya da 5 yıllık stratejik çalışma planları boşa gider. Capgemini, dijital kültürün 8 spesifik boyutunu tespit etti:
Dijital liderlik
Dijital teknoloji ve süreçler
Özerk çalışma koşulları
Çeviklik
Girişimcilik
İşbirliği
İnovasyon ve öğrenme
Müşteri odaklılık
Bütün bu bileşenler, kurum kültürünün yeni DNA’sını temsil ediyor. Bütün kurumsal kültürler, üç unsurdan oluşan ortak bir yapı paylaşırlar:
Vizyon ve Strateji: Nereye gidiyoruz ve oraya nasıl gideceğiz?
Liderlik ve Çalışanlar: Yolumuzda bizi yönlendiren ve vizyonumuzu yürütmek için gerekli olan kimdir?
Süreçler ve Organizasyon Yapısı: Çalışmamızı nasıl gerçekleştireceğiz ve birbirimizle nasıl anlaşacağız?
Bu 3 parça, dijital kültürün 8 boyutunu içermiyorsa şirket dijital dünyaya uyum sağlamak için mücadele edecektir. Örneğin bir şirketin lider takımı, çalışanların özerk olarak çalışabilecekleri bir organizasyonu desteklemezse ve mikro-yönetimde ısrar ederse, o zaman çalışanları teknoloji hızıyla çalışamayacaklardır. Eğer süreçler hantal ve bürokratik ise ve değişim için birden fazla adım ve izin gerektiriyorsa şirket dijitalleşmeye ayak uyduracak kadar becerikli olamayacaktır.
McKinsey, dijital çağda kurumsal başarıya yönelik en büyük 3 riski şöyle tanımlıyor:
Silo zihniyeti: Sınırlı katılım ve diğer örgütsel bölümlerle bağlantılı çalışan fonksiyonel ve bölümsel silolar.
Başarısızlık korkusu zihniyeti: Liderleri ve yöneticilerine, karmaşık bir komuta zincirini takip etmeden karar verme yetkisi vermez.
Zayıf müşteri odaklılık: Şirketler, ürün ve hizmetlerine müşterilerinden daha fazla odaklanır.
Bu kültürel değişiklikler yönetimin tepesinden gelmelidir. Değişim yönetim uzmanı Torben Rick, geleneksel ve dijital kültürlerde, tüm liderlerin anlaması ve ele alması gereken 9 farklılığı şu şekilde belirtiyor:
Reaktif yaklaşıma karşı proaktif yaklaşım: Şirketler değişikliklere cevap vermeyi beklemezler. Proaktif bir şekilde yenilik yapmak için yollar ararlar ve piyasa değişimlerinin önünde dururlar.
Ürün/hizmet odaklılığa karşı müşteri odaklılık: Müşteriler, ürün geliştirmelerine, müşteri hizmetleri danışmalarına, şirket çalışanlarına ve bilgilere kolay erişim için hızlı yanıt beklerler.
Geçmiş veriye karşı gelecek odaklılık: Şirketler hızlı karar verme ve gerçek zamanlı analiz için verileri kullanır. Geçen ay ya da geçen yıl olanların izlenme eğilimleri önemsizdir.
Ağır araştırmalara bağımlılığa karşı hızlı inovasyon ve çeviklik: Şirketler artık ürünlere / hizmetlere karar vermek için detaylı iş davaları istemezler.
Başarısızlık mücadele ruhunu kırar anlayşına karşı kabullenme / bekleme: Riskten kaçınma artık bir sorumluluk. Liderler, yöneticilerin ve çalışanların hesaplanmış risk almasını bekler.
Odak grup analizleri’ne karşı sık kullanılan kullanıcı testi: Şirketler sıklıkla müşterilerini araştırır ve gerçek zamanlı bulgulara göre değişirler.
Pazar araştırmasına karşı dinle-öğren yaklaşımı: Müşteri odaklı olarak, şirketler, pazar araştırmasının söylediklerine karşı müşterinin neyi istediğini bilerek daha fazla zaman ve kaynak yatırımı yaparlar.
Hiyerarşik yapılanmaya karşı yatay organizasyon: Mümkün olduğunca çevik olmak için şirketler karar vermeyi hızlandırmak, siloları parçalamak ve iletişimi geliştirmek için gereksiz katmanları yok ederler.
Silolara karşı çapraz işlevsel takımlar: Şirketler artık işlevlere göre bölünmezler, bunun yerine müşteri ihtiyaçlarına ve organizasyon değişikliklerine hızlı bir şekilde cevap vermek için matrisli ve kolayca yeniden yapılandırılırlar.
Dijital dönüşüm; müşteri katılımı, insan kaynakları, satış ve pazarlama, işlevsel performans ve hizmet sunumu dahil olmak üzere işletmenin her yönünü etkilemektedir. Şirket kültürleri, rekabet gücünü korumak ve en iyi yetenekleri çekmeye devam etmek için dijitalleşmenin hızını ve çevikliğini yansıtmalıdırlar.
Çev. Duygu Aydemir
Kaynak: https://www.inc.com/marissa-levin…