Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Ankara’da düzenlenen aday tanıtım toplantısında konuştu. Baş, BTP olarak Sayın Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanlığı seçiminde desteklediklerini açıkladıklarını ve sözlerinin arkasında olduklarını belirtti. Ayrıca Türkiye’nin kuruluş felsefesinden uzaklaştığını ve milli servetlerin özelleştirme adı altında peşkeş çekilmesinden şikayetçi olduklarını ifade etti.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Biz Sayın Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanlığı seçiminde desteklediğimizi açıkladık. Sözümüzün arkasındayız. Biz BTP olarak bu fonksiyonun icrasında görev almak istedik. Biz Bağımsız Türkiyeliler hiçbir menfaat gözetmeksizin ülke çıkarlarını, millet çıkarlarını, parti ve şahsi çıkarların üzerinde tutan insanlar olarak tarihte yerimizi almak istedik ve bugün bunu ortaya koyduk” dedi.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, bugün Ankara’da aday tanıtım toplantısına katıldı. Baş, şöyle konuştu:
“BİZ BAĞIMSIZ TÜRKİYELİLER HİÇBİR MENFAAT GÖZETMEKSİZİN ÜLKE ÇIKARLARINI, MİLLET ÇIKARLARINI, PARTİ VE ŞAHSİ ÇIKARLARIN ÜZERİNDE TUTAN İNSANLAR OLARAK TARİHTE YERİMİZİ ALMAK İSTEDİK”
“ Biz Sayın Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanlığı seçiminde desteklediğimizi açıkladık. Sözümüzün arkasındayız. Kendileri bizi ziyarete geldiklerinde ‘Bu ülkenin ihtiyacı olan temel unsur, Atatürk’ün ömrünü adadığı bu milletin kardeş bir millet olduğunu bu millete yaşatma unsurudur’ demiştim. Biz BTP olarak bu fonksiyonun icrasında görev almak istedik. Bu düşüncemizi Meclis kürsüsünden anlatmak istediğimizi de söyledik. Ama gelinen süreçte bize, yarının Meclis’ini kurup yarının kürsüsünden yarının Türkiye’sine yürümek kaldı. Biz Bağımsız Türkiyeliler hiçbir menfaat gözetmeksizin ülke çıkarlarını, millet çıkarlarını, parti ve şahsi çıkarların üzerinde tutan insanlar olarak tarihte yerimizi almak istedik ve bugün bunu ortaya koyduk arkadaşlar.
“TÜRKİYE KURULUŞ FELSEFESİNDEN ÇOK UZAK NOKTALARA ÇEKİLDİ. BÜTÜN KURUMLARIYLA ADETA İŞGAL EDİLMİŞ HALE GELDİ”
Türkiye kuruluş felsefesinden çok uzak noktalara çekildi. Bütün kurumlarıyla adeta işgal edilmiş hale geldi. Tek bir insanın ağzından çıkan cümlelerle yönetilir bir hale geldik. Ormanlar yanarken söndürmek için tepeden talimat beklenen bir hale geldik. Deprem olup insanlar enkaz altındayken birilerinin, ‘Aman asker bir şey yapabilir’ diye askeri sahaya sürmeyip insanların ölmesine sebep olduğu bir hale geldik. Dolayısıyla ilk olarak tesis etmemiz gereken bir şey vardı; ülkemize parlamenter sistemi, demokrasiyi, cumhuriyet bilincini geri getirmek durumundayız. Dedik ki, ‘Biz bu seçimde parlamenter sistemi, Türkiye demokrasisini yeniden diriltmek ve geri getirmek iddiasında olan insanlara bir şans verelim.’ Ama bu da son şans. Eğer bu kolay seçimi de becerip alamazsanız benimle işiniz var şimdiden söyleyeyim.
“MİLLİ SERVETLERİMİZİN ÖZELLEŞTİRME ADI ALTINDA PEŞKEŞ ÇEKİLMESİNDEN ŞİKAYETÇİYDİK”
Bizim 20 yıllık siyasi sürecimizde şikayet ettiğimiz bazı unsurlar vardı. Biz yerli kaynaklarımızın talan edilmesinden şikayetçiydik. Biz Arap Baharı adı altında milyonların evsiz kalmasından şikayetçiydik. Biz dış politika adı altında ülkemizin yabancı ülkelerin elinde dilencilik yaptırılmasından, emir erliği yaptırılmasından şikayetçiydik. Biz milli servetlerimizin özelleştirme adı altında peşkeş çekilmesinden şikayetçiydik. Biz yeni nesillerin eğitimsiz bırakılmasından şikayetçiydik. O nesiller büyüdüğünde adaletsiz yargılanmalarından şikayetçiydik. Biz bu yüzden bu iktidarın değişmesini istedik. Bu iktidar değişirse yeni iktidar döneminde de şikayetçisi olduğumuz bu şeylerin takipçisi olacağız. Ama yarın sandığa gittiğinizde de bilinçli olarak fakir bırakıldığınızı unutmayın, en temel ihtiyaçlarınıza ‘süfli’ ve sizlere ‘sürtük’ dendiğini unutmayın.
“EĞER SEN SEÇİMİN BİR DARBE OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR VE SÖYLÜYORSAN DEMEK Kİ SEN SEÇİMLE GELDİĞİNE İNANMIYORSUN”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, ’14 Mayıs seçimleri Batının darbe girişimidir’ dedi. Şimdi, seni seçimle o koltuktan indiremiyorsak, seçim bile bir darbe ise daha nasıl ineceksin oradan? Eğer sen seçimin bir darbe olduğunu düşünüyor ve söylüyorsan demek ki sen seçimle geldiğine inanmıyorsun, sen oranın sahibi olduğunu düşünüyorsun. Bu zihniyetin iki üç adım ilerisi – Türkiye’de bu zihniyet bu ülkede ne yazık ki mevcut- Atatürk’e de darbeci derler. Bu zihniyetten arınmamız gerekiyor. Milli birlik için, cumhuriyetin devamı için, demokrasimiz için bu zihniyetten arınmamız gerekiyor. ve bu zihniyet başta ben ve sizler olmak üzere- dün babamdı- toplumda kendilerine ram olmayanları düşman olarak gören bir zihniyettir.”
Ankara Seçim Sonuçları Kaynak: ANKA / Politika