Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Manisa’da yurttaşlara seslenirken “20 yıl önce ile şimdikini kıyaslayın. İktidar yöneticilerinin birçoğu 20 yıl önce nerede yaşıyordu, şimdi nerede yaşıyor? Altındaki arabalara bakın; nerelerde yaşıyorlar, nasıl yaşıyorlar. Bir de vatandaşa bakın, aynı yaşantı vatandaşta var mı? Aynı yaşantı vatandaşta yoksa o zaman siz, dünya malına, mala mülke, şatafata mahkum olmuşsunuz, esir olmuşsunuz. Bu dünyanızı da kaybetmişsiniz, söz verdiğiniz ve tutmadığınız için öbür dünyanızı da kaybetmişsiniz. Allah ıslah etsin demekten başka bir şey bulamıyorum size” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Manisa’da yurttaşlara seslenirken “20 yıl önce ile şimdikini kıyaslayın. İktidar yöneticilerinin birçoğu 20 yıl önce nerede yaşıyordu, şimdi nerede yaşıyor? Altındaki arabalara bakın; nerelerde yaşıyorlar, nasıl yaşıyorlar. Bir de vatandaşa bakın, aynı yaşantı vatandaşta var mı? Aynı yaşantı vatandaşta yoksa o zaman siz, dünya malına, mala mülke, şatafata mahkum olmuşsunuz, esir olmuşsunuz. Bu dünyanızı da kaybetmişsiniz, söz verdiğiniz ve tutmadığınız için öbür dünyanızı da kaybetmişsiniz. Allah ıslah etsin demekten başka bir şey bulamıyorum size” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur, bugün Manisa’da miting düzenledi. Yavaş, Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitingde şunları söyledi:
“HEM VATANIMIZI BÖLDÜRMEYELİM HEM HERKES EKMEĞİNİN SAHİBİ OLSUN: Denizli’ye gittik, aynen şöyle yazıyor (bir pankartta), ‘Ekmeğimizi bölüşürüz, vatanımızı böldürmeyiz’. Sen şunu bilmiyor musun? Hem vatanımızı böldürmeyelim hem herkes ekmeğinin sahibi olsun. Bunu yapamıyor muyuz? Şunu söylemek istiyor; ‘Açlığı falan konuşmayın, vatanı konuşalım’. Vatanı bölmek kimin haddine. Kim bölüyor vatanı? Biz varız, biz. Hem bir yandan söyleyeceksiniz ‘Dağlarda 80 tane terörist kaldı’ diye. Bir yandan gideceksiniz, ‘Bunlar vatanı bölecek’ diye. Bir yandan gideceksiniz, kendi milletvekillerinin sözleriyle, sürekli İmralı ile görüşeceksiniz, yardım isteyeceksiniz iktidarda kalmak için, ondan sonra da karşı tarafa döneceksiniz, ‘Bunlar vatanı böldürecek’… Geçin oradan. Bu sistemi ortaya çıkaran, 2018’deki anayasa değişikliğidir. ‘Hep bana, hep bana. Daha güç… Ben tek başına Türkiye’yi uçuracağım. 2023’te milli gelirimiz 25 bin dolar olacak Türkiye uçacak’ diye geldiniz, ama o güç sizi maalesef bu hale getirdi. Dendi ki ‘Eğer siz bu şekilde ikili sisteme gider de yüzde 51 bulma şartı getirirseniz, gidersiniz olmadık partilere, 10 binlik partilere mahkum olursunuz’ dendi. Onlara diyenlere de hemen ‘Siz PKK’lısınız, siz FETÖ’cüsünüz, siz bu ülkenin güçlenmesini istemiyorsunuz’… Ne oldu? Dediler ki ‘Böyle olursa koalisyonlar bitecek’. Koalisyonun şu anda babası var, babası. Ne olurdu muhalefeti dinleselerdi? ‘Esad ile görüşün’ dendiği zaman, ağızlarına gelen hakaretleri ettiler. Şimdi Rusya üzerinden Esad ile görüşüyorlar. Zamanında görüşseniz ne olurdu? Ülke bu kadar göçmen deposu olmazdı.
GENE ÇIKARIRSANIZ SİZ ÇIKARIRSINIZ: Bayrakla derdi olan, PKK ile aynı görüşte olan HÜDA PAR’la seçime birlikte gidiyorsunuz. Hatta şimdiden mükafatını da veriyorsunuz. Bedelini de ödüyorsunuz. İki de bir durup durup, ‘Bunlar bebek katilini çıkartacak’… İşin aslını anlatayım size. 360 oy lazım Meclis’ten geçmesi için. ya da DSP Genel Başkanı’nın, ortaklarının dediği gibi… Hani HÜDA PAR’lıyı çıkarınca, Hizbullahçıyı çıkarınca, Ankara’da 3 kişiyi işkence ederek boğmuş, betonun içine gömmüş, 70 yaşında, şimdi kocamış diye çıkarttı. 85-90 yaşındaki paşaları çıkartmıyorlar. DSP Genel Başkanı’na soruyorlar, ‘Ne diyorsunuz buna’ diye. ‘E anayasal yetkisi var.’ ‘Aynı yetkiyi yarın bir gün Öcalan için de kullanabilir’ diyor, öyle mi? Şimdiye kadar üç kez pişmanlık yasası getirdiler. Üç sefer teşebbüs ettiler. Kamuoyunun tepkisinden dolayı geri almak zorunda kaldılar. Bebek katili başta olmak üzere kan döken teröristlerin birisini cezaevinden çıkarmaya hiçbir Allah’ın kulunun ne gücü yeter ne de cesaret edebilir. Meclis’te hiç kimsenin gücü yetmez. Gene çıkarırsanız siz çıkarırsınız.
TOPLUMUN YÜZDE 60’INI TERÖRİST YAPMAYI NASIL BAŞARDINIZ: Bir de milleti ahlaksız görüp ahlak taslamaya başladılar mı? Görüyorsunuz, nelerle suçluyorlar. Okşanlar, Kerimcanlar yüzüyor. Bir de bize ahlak dersi veriyorlar. Yolsuzlukların, ahlaksızlıkların kılıfı; hemen dönüyorlar, ‘Ezan susmaz, bayrak dinmez’. Sizin bayrakla mayrakla alakanız yok. Ezanla da alakanız yok sizin. Neden derseniz? Namuslu Müslüman’ın ağzından kötü laf çıkmaz. Namuslu Müslüman, yalan söylemez, iftira atmaz. İki de bir, oturdukları yerlerden bizlere hakaret ediliyor. Bizler ne illetiz ne de zilletiz. Biz, Türkiye’de 85 milyon insanı da oy kullanacak 65 milyon seçmeni de Türk milletinin şerefli bir ferdi olarak görüyoruz. Oy versin vermesin, hepsinin başımızın üzerinde yeri var. Bize düşen, oy vermeyenlerin de oyunu almak. Dün Sayın Cumhurbaşkanı, bir sosyal medya mesajı yayınladı. ‘Gelin, bu tatlı rekabeti bozmayalım’ dedi. Ben de kendisine teşekkür ettim. ‘Keşke öyle olsa’ dedim. ‘Gerçekten siz, tatlı bir rekabet görüyorsanız, o zaman ilk önce bu milletin en az yüzde 55’ini terörizme ortak olmakla suçlamayın. Çekin geriye sözünüzü de samimiyetinizi anlayalım’ dedim. Toplumun yüzde 55-60’ı teröristse siz nasıl başardınız yüzde 60’ını terörist yapmayı?
İKTİDAR YÖNETİCİLERİNİN BİRÇOĞU 20 YIL ÖNCE NEREDE YAŞIYORDU, ŞİMDİ NEREDE YAŞIYOR: İş başına gelirken şöyle geldiler; ‘Biz, bir lokma bir hırka felsefesinden geliyoruz. Bizim servetle işimiz yok. Bizim parayla pulla işimiz yok. Bu ülkede herkesi varlıkta eşit hale getireceğiz’ dediler. ‘Manevi iklimiyle biz cennet vadediyoruz’ dediler ama şu anda maşallah hepimize cehennemi yaşatıyorlar. 20 yıl önce ile şimdikini kıyaslayın. İktidar yöneticilerinin birçoğu 20 yıl önce nerede yaşıyordu, şimdi nerede yaşıyor? Altındaki arabalara bakın; nerelerde yaşıyorlar, nasıl yaşıyorlar. Bir de vatandaşa bakın, aynı yaşantı vatandaşta var mı? Aynı yaşantı vatandaşta yoksa o zaman siz, dünya malına, mala mülke, şatafata mahkum olmuşsunuz, esir olmuşsunuz. Bu dünyanızı da kaybetmişsiniz, söz verdiğiniz ve tutmadığınız için öbür dünyanızı da kaybetmişsiniz. Allah ıslah etsin demekten başka bir şey bulamıyorum size. Bugün yardım alan ailelerin sayısı o kadar fazla ki. Eğer siz o serveti inandığınız dava üzerinde kullansaydınız bugün bu kadar fakirlik olmazdı. İnsanlar sadece devletin ve belediyenin gözüne bakmazdı. Ama vakıflar kurdular. Yardım yapmak için, para dağıtmak için vakıflar kurdular. Ama o vakıfların hepsi para toplayan vakıflar haline geldi maalesef. Kaybettiler. Kendilerini dindar, başkalarını dinsiz görmeye başladıkları için kaybettiler. Kendisinden birisi suç işlerse onu görmezden gelip, karşı tarafta bir şey olunca bu kullandıkları için kaybettiler. Başkasını şampanya içmekle suçlayıp, kendileri koca koca şampanyaları devirirken, yolsuzluk batağında batmışken onları büyükelçi yapıp bir başkasını suçladıkları için yenildiler artık. Deniz bitti, artık kaybettiler. En büyük zararı hem İslam’a hem ülkemize hem de toplumuza verdiler.”
Manisa Seçim Sonuçları Kaynak: ANKA / Politika