“Sahte haber üretmek ucuzdur; gerçek gazetecilik ise pahalı.”
Toomas Hendrik Ilves
Ethos ve Hulk Kavramları Nedir?
“Etik terimi Yunanca “kişilik, karakter” anlamına gelen “ethos” sözcüğünden türemiştir”[1]. Kelime anlamı olarak, “Töre bilimi, ahlak bilimi, ahlaki, ahlakla ilgili olarak tanımlanmaktadır. Etik, ahlaki olanın özünü ve temellerini araştıran bilim, insan davranışları ile ilgili problemleri inceleyen felsefe dalı olarak tanımlanmaktadır”[2]. Bu tanımlamadan dolayı da “ahlak” ile fazlasıyla karıştırılmaktadır. Hatta kimi zaman iki kelime birbirinin eş anlamlısı olarak kullanılmaktadır. Aslında ikisi birbirinden farklı anlamlar taşıyan iki ayrı kelimedir. İki kelime de toplumsal hayatta insan davranışlarını düzenler/etkiler fakat anlamları farklıdır. Çalışmamın temelini oluşturan “etik” kavramının daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla bu iki kelime arasındaki anlam farklılığını açıklığa kavuşturmak gerekmektedir.
“Ahlak’ın belirgin tanımları, onun, Arapça, “hulk” olan köküne dayandırılır. Davranış, tutum, iyi eylemde bulunmak anlamlarına ilave olarak, belli bir yolu ve yöntemi benimsemek anlamlarını da içerecek şekilde, yaratılış, doğa, kişinin düşünme bakımından iç yapısı anlamlarına geldiği belirtilmektedir”[3]. “Toplumsal yaşamda ahlâk, daha çok töre anlamında tutum ve davranışları ifade etmek amacıyla kullanılmaktadır. Etik ise bir sürecin ve nasıl sorusunun anlatımıdır. Bir başka ifadeyle, etik usul veya biçim, ahlâk ise esas ya da içerik ile ilgilenmektedir”[4]. Herhangi bir etik ilkenin oluşum süreci, ahlaki kurallardan gelir [5]. Her toplumun, yörenin, ailenin farklı ahlak anlayışları olabilir fakat etik, ahlak kavramına kıyasla daha evrensel bir terim olarak karşımıza çıkar.
Front Page’teki Etik Kavramlar
“The Front Page” filminin incelemesinde de “Basın Etik İlkeleri ve Etik Kavramları”’dan sıklıkla söz edilmektedir. Öncelikle etik kavramları tanımlamakla başlayalım: Normatif Etik Teorisi 3 başlığa ayrılır: Teolojik, Deontolojik ve Erdem Etiği. Normatif olmayan teori ise Meta-Etik’tir.[6] Normatif Etik Teorisi’nin içinde olan Teolojik Etik, insan davranışlarının sonuçlarını önemser. Eğer bir davranışın sonucunda, çok sayıda insan fayda görüyorsa, bu davranış etiktir [7] Davranışın sonuç kısmına hangi yollardan gidildiğinin bir önemi yoktur. Pragmatizm, Egoizm ve Hazcılık olmak üzere üç alt başlığı vardır. Eudomonizm, Utilitarizm, Nihilizm, Anarşizm ve Varoluşçu Ahlak da bu üç başlığa ek olarak gelebilir. Hepsinin teker teker tanımını yapmak yerine, film incelemesi esnasında gerektiği zaman bu kavramları açıklayıp değerlendireceğim.
Deontolojik Etik ise Teolojik Etik’e ters olarak, eylemlerin sonuçlarına bakmak yerine, uygulanan ilke ve kuralların doğruluğunu önemser [8]. Erdem Etiği de “iyi” veya “doğru” tanımı yapmaz, daha çok kişilerin karakterlerinin gelişimi üzerine yoğunlaşır. Yani “doğru” kavramı, kişinin karakter özelliklerine bağlı olarak belirlenir. “Nasıl davranmalıyım?” değil “Nasıl bir insan olmalıyım?” sorusunu sorar [9]. Meta Etik ise normatif bir etik teori değildir. Bu sınıflandırmanın dışında kalır. Daha çok dil ve normatif sistemdeki mantıksal ilişkileri felsefi boyuttan inceler [10].
Basın Meslek Etiği Maddeleri Nelerdir?
Basın Meslek Etiği ise gerçekleri kamuoyuna hiçbir baskı ve sansüre maruz kalmadan özgürce sunması gereken gazetecilerin uyması gereken ilkelerden oluşmaktadır. Dördüncü güç olarak da bilinen gazetecilik mesleği, geçmişten günümüze kamuoyunu bilgilendirmek, gerçekleri konuşmak için çok önemli bir meslek olmuştur. Özellikle günümüzün gelişen teknolojisi ile çok sayıda haber çok sayıda insana çeşitli kaynaklardan ulaştırılmaktadır. Bu enformasyon ağı içerisinde gazeteciler haberlerini yazarken, bazı etik çerçevelere uymak durumundadırlar. Bu etik çerçeveler madde sayısı ve cümle olarak farklı gibi gözükse de temelde aynı şeyi ifade etmektedirler:
Etik Kavramları ve Basın Meslek Etiği’ni genel hatlarıyla açıkladıktan sonra film değerlendirmesine geçmek istiyorum. Değerlendirme esnasında bahsedeceğim etik kavramları tanımlayacak ve filmdeki gazetecilerin hangi davranışları, basın meslek etiğinin hangi ilgili maddesini çiğnemekte bundan tek tek bahsedeceğim.
“The Front Page” Filmine Genel Bakış
The Front Page filminden genel hatlarıyla bahsedelim: Earl Williams isimli bir adam, siyahi bir polis memurunu silahla öldürmüştür. Williams’ın cezasını hafifletecek birçok unsur olmasına rağmen, seçimler yaklaştığı için siyahi bir polisi öldüren bir adamı ne kadar ağır cezalandırırlarsa halktan o kadar oy toplayabileceklerini düşünen siyasiler, Williams’ın idamına karar vermiştir. Bir diğer yandan bir ceza infaz muhabiri olan Hildy Johnson, aşık olduğu ve evleneceği gerekçesiyle çalıştığı gazeteden istifa edeceğini editörü Walter Burns’e bildirmiştir. Film çeşitli gazetelerde çalışan ceza infaz muhabirlerinin yaptığı basın ihlalleri ve Burns’un Hildy’i gazetede kalması için, sevgilisi Peggy’den ayırmaya çalışması üzerine işlemektedir.
Pragmatist Bir Kişilik: Walter Burns
Examiner gazetesinin editörü Burns, gözde gazetecisini elinde tutabilmek amacıyla adeta etik kavramını hiçe saymıştır. Teolojik bir etik anlayışı ile Hildy’nin kız arkadaşı Peggy’i bulup ona Hildy ile neden evlenmemesi gerektiğine dair birtakım yalanlar uydurmuştur. Burada çok net görebiliriz ki Burns tamamen kendi çıkarını düşünen, pragmatist bir kişiliktir. Kendisine en fazla fayda getirecek hareket, Hildy’i gazetede tutmaktır dolayısıyla yaptığı ona göre iyi bir davranıştır.
Basın Etik İlkeleri ve Kağıt Oyununun Ehemmiyeti
[12]
Ceza İnfaz Binası’nın basın odasında ise altı farklı gazeteden altı farklı kişi oturmaktadır. Meslek etiği anlayışlarının olmadığı daha ilk dakikalarda seyirciye yansıtılmıştır. Odada çalan telefonu gazetecilerden hiçbiri açmaz. Çünkü o an hepsi masada kağıt oyunu oynamaktadırlar. Ayrıca ilerleyen sahnelerde bütün gazetecilerin, gelen haberi kendi gazetesine farklı bir şekilde ve gerçekleri çarpıtarak aktardığını görmekteyiz. Film boyunca bu davranışlar tekrar etmiştir. Bu da Basın Meslek Etiği’nin 6. maddesini çiğnemektedir.
“Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz.”
Fakat odadaki bütün gazetecilerin, çalıştıkları gazeteye haberleri telefonda iletirken asla gerçeklere bağlı kalmadıklarını hatta tam anlamıyla uydurduklarını görebiliriz. Meslek etiğine bağlı ve mesleğine saygısı olan bir gazetecinin yapacağı davranışlar değildir. Ayrıca bir diğer rahatsız edici unsur ise, basın odasında hepsi kağıt oynarken, ertesi sabah saat 07.00’da idam edilecek olan Williams ile dalga geçmeleridir.
Gerçekten de En Önemli Şey Sansasyonel Bir Başlık mıdır?
Başka bir sahnede Examiner editörü Burns ise Hildy’nin birazdan istifa edeceğinden habersiz, ona yarınki infazı nasıl izleyeceğini anlatmaktadır. Fakat Williams’ın elektrikli sandalyede değil de asılarak idam edilmesinden pek memnun değildir. Sebebi, asılarak idam şekli için gazeteye sansasyonel bir başlık bulmanın zor olmasıdır. Her ne kadar basın meslek etiği maddeleri içerisinde yer almasa da, sırf daha fazla insan okusun diye sansasyonel bir başlık atmanın etik olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Hildy ve Burns’un konuşmalarının devamında, Burns, Hildy’nin ayağına gizli bir kamera yerleştirmeyi ve Williams idam edildikten sonra fotoğraf çekmesini teklif eder. Böylelikle Examiner gazetesi bir ilke imza atmış olacaktır. Hildy bunun yasak olduğunu söylese dahi Burns “kim nereden bilecek” diyerek ısrarını sürdürür. Bu da Basın Meslek Etiği’nin 12. maddesine aykırı.
“Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır.”
Ayrıca yine Basın Meslek Etiği ilkelerinde açıkça belirtilmiş olmasa da, bu tarz fotoğrafların, ilgili gazeteyi okuyacak insanların psikolojisini korumak adına paylaşılmadığı da bilinmektedir. Burns bununla da kalmaz ve Hildy’den istediklerini sıralamaya devam eder: “Williams’ın son sözlerini yaz, gerekirse uydur. İdam edildikten sonra dönen bedenini tasvir et.” Burns’un sınırlarını aşan bu istekleri, etik kavramının hiçbir alanına sığmamaktadır. Burada da net bir şekilde görebiliriz ki, Burns için sonuca giderken tercih ettiği yol değil, sonuç önemlidir. Bu yolda gazetecilik etiği çiğnense, bir sürü insanın psikolojisi bu fotoğraflar ve tasvirler yüzünden bozulsa dahi önemli olan kendi kafasındaki sonuca ulaşmış olmasıdır.
Yalan Haber ve Tekzip Hakkı Üzerine
Tekrar kameralar Ceza İnfaz binasına döner. Basın odasına Mollie isminde bir kadın girer ve odada bulunan gazetecilere ağır sözler söyler. Odada bulunan tüm gazetecilerin kadını önceden tanıdıkları ve pek de umursamadıkları bellidir. Halbuki Mollie, Willams’ın polisi bilerek vurmadığını, gazeteye yazdıkları hiçbir haberin doğru olmadığını söylemektedir. Böyle bir durumda Mollie ile bir görüşme yapılması, olayların bir de ondan dinlenip araştırılması, haberleştirilmesi idam kararını bile değiştirebilir. Fakat hiçbir gazeteci yerinden kalkıp Mollie ile konuşmaya çalışmaz, aksine kadın seks işçisi olduğu için onunla dalga geçerler. Gazetecilik mesleğini icra etmedikleri gibi, bir de Mollie ve Williams arasında bir aşk olduğunu söyleyen haberleri yayımlamışlardır. Mollie aşk iddialarının tamamen yalan olduğunu belirtse ve bu haberi yaptıkları için gazetecilere laf etse dahi hiçbir gazeteci yaptığı yalan haberi düzeltmek için bir çaba sarf etmez. Bu da Basın Meslek Etiği’nin 16. maddesine aykırıdır.
“Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar.”
Ayrıca Mollie ve Williams’ın arasında bir aşk olsa dahi, bu gerçekleşen olayın çerçevelemesi dışında, magazinel bir bilgidir ve ikilinin özel hayatına girmektedir. Dolayısıyla da Basın Meslek Etiği’nin 5. maddesini ihlal etmiş sayılmaktadırlar.
“Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusu olamaz.”
İnsanlar Williams’ın idamına daha fazla ilgi göstersin diye kamuyu ilgilendirmeyen magazinel bir haber yapmak etik dışıdır. Sorgulamadan ve hatta belki de uydurarak yayımladıkları bu aşk haberi 6. maddeyi de çiğnemektedir.
“Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz.”
Haber Neden Önemlidir?
Williams idam edilmeden önce bir psikolog ile görüştürülüyor ve görüşme esnasında Williams psikoloğu vuruyor. Ambulans ekipleri sedyeyle binadan psikoloğu çıkarmaya çalışırken, altı gazeteci sağlık çalışanlarının önüne geçip sedyede yatan yaralı adamdan bilgi almaya çalışıyorlar. Daha önce anlattığım bütün olaylarda kılını kıpırdatmayan altı gazeteci, bir anda teolojik bir yaklaşımla sadece çalıştıkları gazeteye haberi iletebilmek için yaralı bir adamın hastaneye gitmesini engelleyerek konuşturmaya çalışıyorlar. Basın Meslek İlkesi’nin 12. maddesi de yine bu olayda çiğnenmiştir.
“Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır.”
Bazen haber uğruna insani değerler unutuluyor ve bu normalmiş hatta olması gereken, başarılı gazetecilerin yaptığı bir şeymiş gibi lanse ediliyor. Maalesef bu da zaten bozulmuş medyanın daha da bozulmasına sebep oluyor.
Psikoloğu vurup kaçan Williams, kolu yaralı bir şekilde basın odasına düşüyor. Tesadüf ki odada sadece Hildy var. İşinden istifa etmiş ve sadece nişan yüzüklerini masada unuttuğu için almaya gelmiş. Bütün polis ekipleri şehirde Williams’ı arıyor ve Hildy de durumun ciddiyetini farkında. Aralarında birkaç dakikalık bir konuşma oluyor ve akabinde Williams kolundaki yaralanmadan dolayı bayılıyor. Hildy’nin yaptığı ilk şey polisi aramak veya önce yaşıyor mu diye kontrol etmek yerine yeni istifa ettiği gazetesinin editörü Burns’u aramak oluyor. Basın Meslek Etiği maddeleri ile bağdaşmasa da yaptığının etik dışı bir davranış olduğunu açıkça söyleyebiliriz.
Hildy, baygın olan Williams’ı odanın içine bir yere saklamaya çalışırken odaya Mollie giriyor. İkisi beraber Williams’ı bir yere saklıyorlar. Mollie’nin amacı Williams’ın idam edilmemesi, Hildy’nin amacı gazeteye bomba bir haber yapmak. Bu sırada diğer 6 gazeteci Hildy’e sinirli bir şekilde odaya giriyor. Hildy’i dövmeye başlıyorlar çünkü Williams’ın nerede olduğu konusunda Hildy onları defalarca yanılttı bu konuda çok sinirli olduklarını görebiliyoruz. Mollie ise o sırada Hildy’i rahat bırakmaları için, Williams’ın yerini bildiğini söylüyor. Bu sefer gazeteciler odanın kapısını kilitleyip Mollie’ye saldırmaya, tehdit etmeye başlıyorlar. Bu yaptıkları sadece gazetecilik etiği değil genel olarak etiğe ve ahlaka sığmayan bir durum. En son da Mollie’ye konuşması için para teklif ediyorlar. Birkaç dakika sonra Mollie, gazetecilerin dikkatini dağıtmak için camdan atlıyor ve ilk etapta öldü zannediliyor. İlk anda gazetecilerin düşündüğü tek şey bu habere nasıl sansasyonel bir başlık atacakları. Basın Meslek Etiği açısından değerlendirmek gerekirse de yine 12. maddeyi ihlal ettiklerini söyleyebiliriz [13].
Examiner gazetesinin editörü Burns basın odasına geliyor ve Williams’ın fotoğrafını çekmeye çalışıyor. Bu arada da Williams’a nasıl poz vermesi gerektiğine dair direktifler veriyor. Biraz acıklı bakması gerektiğini söylüyor. Burns, başta da belirttiğim gibi bütün etik değerlerden yoksun, sadece elde edeceği sonuca odaklanan ve bu yola giderken de neler yaptığını hiç önemsemeyen bir pragmatist. Williams’ı orada gizlice ve zorla tutmaları da yine 12. maddeye uymuyor.
Her ne kadar saklamak için çok çaba gösterseler de Williams, şerif tarafından saklandığı masanın altında bulunuyor. Bu esnada şerifle beraber odaya giren diğer altı gazeteci de telefonuna koşup kendi gazetelerine haber vermeye başlıyorlar. Fakat hiçbiri asıl gerçekleşen olayı objektif ve ham haliyle vermiyor. Herkes kendi kafasına göre bir hikaye kurguluyor ve o şekilde gazeteye aktarıyorlar. Bile bile yalan haber yapıyorlar.
Değerlendirme
Genel hatlarıyla bu filmde yansıtılan gazetecilik kavramının etik değerlerden ve meslek bilincinden yoksun olduğunu görebiliyoruz. 1975’li yılların gazeteciliğini abartılı ve komik bir dille eleştiren The Front Page filmi, izlerken de düşündürüyor. Her ne kadar anlatımda abartılı sahneler ve olaylar içerse de maalesef dünyanın herhangi bir yerinde hala etikten yoksun gazeteciler bulunmakta. Böylesine önemli bir mesleği hepimizin etik ilkelere bağlı bir şekilde icra edebileceği, tutuklanmayacağı, sansürlenmeyeceği ve hak ettiği değeri göreceği günler dileğiyle.
Ecem KÖSEOĞLU
Instagram: koseogluecem0
Kaynakça
https://www.planetdp.org/title/the-front-page-dp44975 adresinden alındı.
Çitekçi, M. (tarih yok). Sosyal Sorumluluk ve Etik. https://gavsispanel.gelisim.edu.tr/Document/mcitekci/20181017165032656_875f7b56-0120-4fe8-8e66-6e16dd5e49d6.pdf adresinden alındı.
Basın Meslek İlkeleleri. (tarih yok). Basın Konseyi: https://www.basinkonseyi.org.tr/basin-meslek-ilkeleleri/ adresinden alındı.
Erdem Etiği. (tarih yok). Wikipedia: https://tr.wikipedia.org/wiki/Erdem_etiği adresinden alındı.
Etik. (tarih yok). Wikipedia: https://tr.wikipedia.org/wiki/Etik adresinden alındı.
Etik Kavramı. (tarih yok). https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/21984/mod_resource/content/1/Meslek%20Etiği%201.%20Hafta.pdf adresinden alındı.
Mahmutoğlu, A. (tarih yok). Etı̇k Ve Ahlâk; Benzerlı̇kler, Farklılıklar Ve İlı̇şkı̇ler . Türk İdare Dergisi.
Pazarbaşı, B. (tarih yok). Gazetecilik Filmlerinde etik: State of Play ve nothing but the truth Film Analizi. TRT Akademi .
Primera plana (The front page, 1974), de Billy Wilder . (tarih yok). Encadenados: https://www.encadenados.org/rdc/todo-lo-demas/5152-primera-plana-the-front-page-1974-de-billy-wilder adresinden alındı.
[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Etik
[2]https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/21984/mod_resource/content/1/Meslek%20Eti%C4%9Fi%201.%20Hafta.pdf
[3] Bkz.: İ. Z. Eyuboğlu, Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü, Sosyal Yayınları, 4. Basım, İstanbul, 2004, s. 15.
[4] https://www.etik.gov.tr/wp-content/uploads/2019/03/abdulkadirmahmutoglu-etikveahlak-benzerliklerfarkliliklar.pdf
[5] https://www.etik.gov.tr/wp-content/uploads/2019/03/abdulkadirmahmutoglu-etikveahlak-benzerliklerfarkliliklar.pdf
[6] https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/516969
[7] https://gavsispanel.gelisim.edu.tr/Document/mcitekci/20181017165032656_875f7b56-0120-4fe8-8e66-6e16dd5e49d6.pdf
[8] https://gavsispanel.gelisim.edu.tr/Document/mcitekci/20181017165032656_875f7b56-0120-4fe8-8e66- 6e16dd5e49d6.pdf
[9] https://tr.wikipedia.org/wiki/Erdem_eti%C4%9Fi
[10] https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/516969
[11] https://www.basinkonseyi.org.tr/basin-meslek-ilkeleleri/
[12] https://www.encadenados.org/rdc/todo-lo-demas/5152-primera-plana-the-front-page-1974-de-billy-wilder
[13] https://www.encadenados.org/rdc/todo-lo-demas/5152-primera-plana-the-front-page-1974-de-billy-wilder