Son birkaç yılda toplum, kamusal alanlarda cep telefonu kullanımına karşı daha az hoşgörülü hale geldi. Örneğin toplu taşıma, restoranlar ve daha birçok yerde. Bu, cep telefonlarının başkalarının yanında nasıl kullanılması gerektiği konusunda tartışmalara yol açtı.
Mobil iletişim ve görgü kuralları konusu bilimsel araştırmaların ilgi alanı haline geldi. Mobil cihazların hızlı bir şekilde benimsenmesi, telefonun daha önce kullanılmadığı durumlarda kullanılmasına da neden oldu. Bu da gizli nezaket kurallarını ortaya çıkarmış ve onları yeniden değerlendirmeye açmıştır.
Eğitim Sisteminde Cep Telefonu Görgü Kuralları
Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Kanada’daki çoğu okul, ders akışını kesintiye uğratma ve metin mesajı yoluyla kopya çekme potansiyelini öne sürerek sınıfta cep telefonu bulundurmayı yasakladı. İngiltere’de ise bir sınavda cep telefonu bulundurmak, o dersten veya o öğrencinin tüm derslerinden derhal diskalifiye edilmesi ile sonuçlanabilir. Bu, o sırada cep telefonu açık olmasa bile geçerlidir. New York’ta öğrencilerin okula cep telefonu getirmesi yasaklandı. Bu birkaç yıldır tartışmanın sonunda, 2008’de yasama meclisinden geçti. Columbine Lisesi Katliamı’na bir tepki olarak çoğu okul güvenlik amacıyla öğrencilerin cep telefonlarına sahip olmasına izin veriyor. Acil durumlar dışında, çoğu okul öğrencilerin ders saatlerinde cep telefonu kullanmasına resmi olarak izin vermez.
Kamusal Alanda Cep Telefonu Görgü Kuralları
Toplum içinde cep telefonuyla konuşmak veya mesaj yazmak birçok kişi için dikkat dağıtıcı görünebilir. Halka açıkken, birinin telefon kullandığı iki zaman vardır. Birincisi, kullanıcının yalnız olduğu, diğeri ise kullanıcının bir grupta olduğu zamandır. Çoğu insan için ana sorun, bir grup içinde olduklarında, örneğin aile ve arkadaş arasında bulunduğunda cep telefonu bir dikkat dağıtıcı veya sosyalleşme engelliyicisi haline gelir.
Her kültürün cep telefonu kullanımına toleransı değişir. Örneğin Batı toplumunda, okullar boş zamanlarda cep telefonlarına izin verilirken Doğu ülkelerinde okul içinde cep telefonları yasaklanma eğilimi gösterir. Cenazelerde veya düğünlerde, tuvaletlerde, sinemalarda ve tiyatrolarda çalan telefonlar gibi cep telefonu kullanımı, önemli bir sosyal nezaketsizlik konusu olabilir. Bazı kitapçılar, kütüphaneler, sinemalar, doktor muayenehaneleri ve ibadethaneler, diğer müşterilerin konuşmalardan rahatsız olmaması için kullanımlarını yasaklamaktadır. Bazı tesislerde, ABD dahil birçok ülkede yasa dışı olmasına rağmen kullanımlarını önlemek için sinyal bozucu ekipman kullanırlar. Bazı yeni oditoryumlar, bir Faraday kafesi yapmak için duvarlara tel örgü yerleştirerek telefon sinyallerinin içeri girmesini önleyen bazı yeni oditoryumlar bile yapıldı.
Fin telefon şirketleri, toplu taşıma operatörleri ve iletişim yetkililerinden oluşan bir çalışma grubu, cep telefonu kullanıcılarına, özellikle toplu taşıma kullanırken telefonda ne hakkında konuşulacağını ve nasıl konuşulacağını hatırlatmak için bir kampanya başlattı. Kampanya, özellikle yüksek sesli cep telefonu kullanımını ve hassas konulara ilişkin aramaları etkilemek istiyor.
Trenler, özellikle de uzun mesafeli seferler içeren trenler, geçmişte sigara içilmeyen özel vagonlara çok benzer şekilde, telefon kullanımının yasak olduğu yerlerde genellikle “sessiz bir vagon” hizmeti sunmaya başladılar. Bununla birlikte, İngiltere’deki birçok kullanıcı, özellikle diğer vagonlar kalabalıksa ve “sessiz vagona” gitmekten başka seçenekleri yoksa, nadiren uygulandığından bunu görmezden gelme eğilimindedir. Japonya’da toplu taşımada telefonla konuşmak genellikle kaba davranış olarak kabul edilir. Herhangi bir trende telefonla konuşmak yerine mesajlaşmak veya e-posta genellikle mobil iletişim modudur. Yerel toplu taşıma araçlarında cep telefonu kullanımı da giderek daha fazla sıkıntı olarak görülüyor. Örneğin Avusturya’nın Graz şehri, 2008 yılında tramvay ve otobüs ağında cep telefonlarının tamamen yasaklanmasını zorunlu kılmıştır.
Ev İçinde Cep Telefonu Kullanımı Görgü Kuralları
Artan cep telefonu kullanımıyla ilgili olarak ev içinde gerçekleşen ebeveyn-çocuk görüşmelerini incelemek önemlidir. Gençler, cep telefonlarını ebeveynleriyle mekânsal sınırları müzakere etmenin bir yolu olarak kullanırlar. Buna, resmi sokağa çıkma yasaklarının uzatılması ve gençlere ev dışındayken daha fazla özgürlük verilmesi de dahildir.
En önemli nokta şurasıdır: Cep telefonu görgü kuralları, akrabalık grupları ve bir kurum olarak aile ile ilgilidir. Bunun nedeni, cep telefonlarının aileler içindeki iletişim kesintisinin başlıca sorumlusu olarak görülmesidir. Çocuklar teknolojik cihazlarla genelde çok yakından ilişkili içindeler ve arkadaşlarıyla sürekli etkileşim halinde olma eğilimindeler. Bu da ebeveynler ile çocuklar arasındaki ilişkiyi olumsuz etkiler. Gençler, cep telefonlarını güçlü görünme duygusunu tatmin eden bir araç olarak görüyorlar. Antropolojik bir bakış açısından ele alındığında, evdeki cep telefonu görgü kuralları, aile içi iletişimin tam bir evrim geçirdiğini gösterir. Cep telefonu artık aile uygulamalarına entegre edildi ve ebeveyn-çocuk ilişkilerinde kırılmaya yol açan daha derin ve geniş bir endişeyi yeniden tetikledi, yaygınlaştırdı.
Aile içi geleneksel değerlerin yok olduğunu görebiliyoruz. Ebeveynler refleksif izlemeye geçtiler ve bu onlarda çocuklarıyla daha arkadaş canlısı olabilme fırsatı yarattı. Pedagog ve eleştirmenler, çocukların sosyal kontrole tabi tutulması gerektiği için bu değişikliğin sorunlu olduğunu vurguluyorlar. Sosyal kontrolün etkili yollarından biri, cep telefonlarının hızlı, sık ve yoğun kullanımı nedeniyle artan arkadaşlarla etkileşime harcanan zamanı kısıtlamaktır.
Netiket ve Cep Telefonu Görgü Kuralları
Cep telefonu görgü kuralları büyük ölçüde kültürlere göre farklılık gösterir.
Bir kültürde, bir grup içindeyken taşınabilir cihazlarınızı kullanmak kötü davranış olarak kabul edilirken dünyadaki diğer kültürlerde farklı şekilde görülebilir. Ayrıca cep telefonu görgü kuralları, gönderilen mesajların doğasını da kapsar. Daha da önemlisi bir bireye uygunsuz içerikte mesajlar gönderilebilir ki bu sözlü-siber taciz gibi sorunlara yol açabilir.
Belki de çevrim içi ortamlarda iletişim kazalarının en büyük nedeni dokunma, koklama, tatma gibi diğer duyusal ipuçlarının olmamasıdır. Bir konuşma esnasında yüzde beliren ipuçları, iki kişinin ruh halini ve buna karşılık gelen diksiyonunu belirler. Telefon görüşmeleri sırasında işittiğiniz ses tonu, karşı hattaki kişinin duygularını iletir. Ancak sohbet odaları, anlık mesajlaşma uygulamaları ve elektronik postalarda, bir kişinin sözlerinin tonunu veya duygu durumunu belirten sinyaller yer almaz.
Belki de en yaygın iki telafi edici davranış, emotikonlar ve kısaltmaların kullanılmasıdır. Emotikonlar, yüzdeki ipuçlarıyla ilgili ortak sembolleri göstermek için noktalama işaretleri kullanır. Örneğin mutluluğu veya memnuniyeti belirten gülen yüz sembolünü oluşturmak için iki nokta üst üste ve parantez birleştirilir. Kahkahaları sembolize etmek için “yüksek sesle gülmek” anlamına gelen “LOL” kısaltması geliştirildi. Bunların yanı sıra, “BRB” (Hemen geri dön!), “TTYL” (Sonra görüşürüz) ve gülen yüz, üzgün yüz, ağlayan yüz uygulamalarıyla birleştirilen özel tasarımlar dahil olmak üzere sayısız başka sembol ve kısaltma geliştirilmiştir.
Şimdi, teknolojik yenilikler kadar yeni iletişim kuralları ve biçimlerini de hızlıca dönüştürmemiz gerekiyor.
Güney Kore’de Netizen Etik Kuralları
Güney Kore İnternet Güvenliği Komisyonu, 15 Haziran 2000’de “Netizen Etik Kuralları”nı ilan etti ve Eğitim Bakanlığı 2001 başlarında Enformasyon Etiği Eğitimi yönergelerini hazırladı. Bu nedenle bazı ortaokul ve liselere netiquette (internet görgü kuralları) eğitimi verilmeye başlandı. Güney Kore, temel netiquette eğitimleri şu konuları içeriyor:
- Bir yazı, Korece dilbilgisi kurallarına dikkat etmeli, kastettiği anlamı açık ve özlü bir şekilde ifade etmeli,
- Bir e-posta kendini tanımlamalı ve elektronik mektup olarak gönderilmeli,
- Sohbet ederken önce kendinizi tanıtmalı, sohbete katılmalı, “Siz” hitabını kullanmalı,
- İftira, cinsel taciz, ısrarlı takip (stalking), küfürlü ve alaycı sözlerden kaçınılmalı,
- Aynı kelimeleri tekrarlayarak konuşmamalı,
- Sohbetten çıkıldığında selam verilmeli.
Hızlı teknolojik değişim, sosyal normların geride kalmasına yol açtı fakat toplumlar ilk kez teknolojik yeniliklere karşı daha hızlı bir adaptasyon süreci sergileme yeteneği kazandıklarını gösteriyorlar. Tartışmalar küresel boyutta çok aktörlü biçimde yürütülüyor. Küresel dijital kültür, öncelikle etik tartışmaları gerçekleştiyor, ardından hukuki normlar konusunda büyük bir uzlaşı arayışı sergiliyor. Etiket ve netiket başlığı altında yürütülen tartışmalar, cep telefonu ve internet görgü kuralları konusunda kısa süre içinde ortak bir noktaya evrilecektir.
Kaynak
- Wikipedia/Etiquette