Yeni medya ile gerçeğin itibarsızlaştırılması veya yalan biliminin gelişmesiyle gerçek dışı haberlerin hızlıca yayıldığına şahit oluyoruz. Yalanlar gerçeklere göre inanılmaya daha yatkındırlar çünkü hoşa gitmesi için tasarlanmıştır. Gerçeklere inanmaktansa yalanlara inanmak daha cazip gelir. Gerçekler sıkıcı olabilir ancak ilginç bir yalana inanmak daha çok ilgimizi çekebilir.
Gerçekler Yalanlardan Daha mı Hızlı Yayılıyor?
2018 senesinde “Science” dergisinde yayınlanan ve Twitter kullanıcılarında yapılan araştırmaya göre yalanlar gerçeklerden altı kat daha hız yayılıyor. Bu yalan haberlerin retweet yapılması ile oluyor. Paylaşım yaparken doğru olup olmadığını umursamıyoruz. Doğruluğundan emin olmadan paylaşım yapıyoruz.
Doğruluğunu onayladığımız bir haber yaymaktansa yalan haberleri aramızda hızlı bir şekilde yaymayı tercih ediyoruz. Bunun sebeplerinden biri kibrimiz. Çünkü her şeyi biliyoruz zannediyoruz ve başka bilmemiz gereken şeyler yok gibi davranıyoruz. Bir başka sebebi ise yalanların dijitalde çıkar uğruna üretilip yayılması ve sosyal medya etkileşimlerinin çok olması.
Yalan Haberlerin Yayılmaması için Neler Yapabiliriz?
Diyelim ki gazeteler ve televizyon kanalları internette yaratılan haberlerin yalanlarını düzeltmeye başladı. Sizce bu durum yalan haberlerin yayılmasını veya üretilmesini ne kadar etkilerdi? Biz daha bilinçli olursak, “medya okuryazarlığı” eğitimi alırsak, neyin gerçek ve neyin yalan olduğunu kavrayabileceğimiz eğitimler alırsak ve kendimizi bu alanlarda geliştirirsek neler değişirdi? Neler mümkün olurdu? Sorunun kökenine inip oluşmasına sebep olan maddeler nedir? Bu maddeler üzerine çalışırsak da tekrarlamaması için bir bilinç oluşturulabilir. Sokrates’in de dediği gibi cehalet tedavi edilebilir.
Tabii, bir de felsefi açıdan ele aldığımızda hakikatin ne olduğu da bir soru işaretidir. Hakikat nedir? Bu konuda üzerine düşünülmesi gereken farklı bir yazının konusu olabilir başlı başına.
Hakikat nasıl çarpıtılır?
Haber Doğruluğu Nasıl Tespit Edilir?
Hakikat Ötesi Hakikate Düşmanlık Mıdır?
Gerçeği bilmeyi bırakın gerçekler sanki yokmuş gibi davranıyoruz. Peki, bunun sebebi nedir? Şu anki inançlarımızı destekleyen şey ne? Hisler mi daha önemli, doğrulayabildiğimiz şeyler mi? Hakikat ötesi bir şeyi neden hakikatten daha çok değerli kılıyoruz? Niçin başkaları üzerinde üstünlük kurup gerçek olmayan şeylere inandırmaya çalışıyoruz? Hakikate en çok saygıyı duymak için bilime mi yönelmeliyiz? Bu soruları günümüz bilgi çağında bireylerin doğrulara ulaşabilmeleri için kendilerine sorması elzemdir.
Yelda Gündeğer
Referanslar
- Mcintyre, Lee, “Hakikat Sonrası”, (Nisan 2019), 1. Baskı, İstanbul
- Özgür GÜRSOY, “Hakikatin Ötesi, Berisi, Kendisi: “Hakikat-ötesi” Kavramına Dair Eleştirel Bir Çözümleme” (15.03.2021)