Hayatlarımıza farkında olmadan birçok yenilik giriyor. Fakat bu güncel teknolojiler bizi gene farkında olmadan değiştiriyor mu yoksa çoktan dönüşümün eşiğinde miyiz?
Elif Akçay
Değişim, özün aynı kalmasıdır ve dönüşümün bir sürecidir. Bunu saç renginizi değiştirmek gibi düşünebilirsiniz. Ancak dönüşüm Kafka’nın aynı adlı kitabındaki gibi ‘metamorfoz’dan ‘transform’dan gelir ve özün geri döndürülemeyecek hal alması anlamını taşır. Bir nevi kalıbın dışına çıkmaktır.
Türkiye’nin de dahil olduğu 190’dan fazla ülkeye giren Netflix son zamanlarda tüm sosyal medya ana sayfalarımızda karşımızda. Sadece sosyal medya değil kullandığımız tüm mobil araç, tablet ve bilgisayarlarda yeri geldiğinde istenmeyen bir reklam bazen de fragmanlarından kopamadığımız her an seni de üyelerinin arasına katabilecek bir uygulama.
Genel itibariyle başarısız olan projesi pek bulunmayan Netflix benzer servislerin aksine uygulama üzerinden çalışıyor. Bir DVD kiralama şirketi olarak başlayan Netflix, yaptığı diziler/filmler ve sunduğu imkanlarla çok geniş bir yelpazeye de sahip. Hayatlarımızda edindiği kalıcılık adına en büyük etken ise aslında hem televizyon hem de mobil cihaz ve bilgisayarlar üzerinden erişim sağlayabilme kolaylığı. Burada dijital dünyanın bize sunduğu şey, her şeyi birbirine dönüştürmesi ki yeni medyanın hayatımıza girme sebeplerinden yöndeşme burada kendini gösteriyor. Yöndeşme yani yakınsamayı araç ve sektörlerin yakınlaşması olarak düşünün. Bilgisayar ve telekomünikasyon sektörlerinin bir cep telefonuyla her şeyi yapabilmesi gibi. Eskiden buna örnek olarak derslerde radyonun telefona girmesi gösterilirdi ne garip, artık bir dünya elimizin altında.
Netflix, popüler kültürün kendisi!
Enformasyonu ticari bir meta haline getirip kullanan Netflix sürükleyiciliği ve bağlayıcılığı açısından oldukça popüler. Kullanımın kolaylaşması ve taşınabilirliğin yaygınlaşmasıyla hayatımıza girme hızı da artan Netflix bir dönüşümdür. Çünkü, Netflix izleyenler kendi komünlerini yaratmış ve adeta kendi dillerini oluşturmuşlardır. Sadece satın almış, erişimi olan izleyenler birbirlerinin dilinden anlıyor ve aralarında farklı bir iletişim kuruyorlar. Bazı dizilerine herkes erişebilse de geneli sadece üyelerine özel. Televizyon ve sinemada izlenemeyen birçok dizi ve filmi yine bu platform aracılığıyla izleyip geçmiş bölümlere de erişebilmekteler. Bunun yanı sıra aboneler, takip ettikleri dizilerin bölümleri arasında hiçbir reklamla da karşılaşmıyor. Netflix’in bir dizi ya da film biter bitmez benzer diğer içeriklerini de kullanıcılarına bildirimler aracılığıyla ardı ardına sunması içinden çıkmakta zorlandıkları dünyada, kaybolmalarını sağlıyor.Dışarıdaki dünya beğenilen ve tercih edilen Netflix için içeri girebilmek adına sıraya giriyor. Ama bir kere girdin mi, bırakamıyorsun. Kültürün bir parçası değil, popüler kültürün kendisi.
Netflix Originals olarak adlandırılan, platforma özel diziler ve programların hepsi belirli bir senaryo yapısı ve hedef kitlesine özel şekillerde yazılıyor. Ülkemizde yayına başladığı ilk 1 saat içinde 7000 üyeye erişen Netflix son zamanlarda içeriğini de kendi üretmeye başladı. Bu durum onu tüketiciler tarafından iyice sahiplenildiği bir konuma soktu. O günden bu yana film ve televizyon dizisi üretimlerini hızla artırdı. Ülkelere özel üretilen içeriklerin belki de kişilere özel olacağı hiç de uzak bir gelecek değil. Dönüşümü sağlayan şey artık bunun kişiselleştirilmiş olmasıdır. Bir kere mobil ortamda dahi elinde taşıyabileceği dizi-film dünyasına sahip kişi bir daha klasik yollarla ona ulaşmak istemeyecektir. Netflix, eskisi gibi lokal dükkanlar üzerinden DVD kiralama sistemine geri dönebilecek durumda olmasına rağmen kullanıcılarının/abonelerinin artık bunu kabullenmeleri oldukça zordur. Dönüşüm tam da burada, zihinsel olandır.
Dijital platform olarak önümüzdeki yıllarda da adından sıklıkla söz ettirecek olan Netflix’in teknoloji bağımlılığına katkısı tartışılır fakat bizi ve hayatlarımızı dönüştürdüğü kesin.