İletişimde sıkça karşılaştığımız sözcüklerin nereden geldiğini merak etmiş miydiniz ? Düşündüğünüzden çok önce ortaya çıkmış kelimelerin zaman içinde yaşadığı değişimlere ve kazandığı yeni anlamlara bir göz atalım.
1- Aktarma (Transmission)
Latince “transmissionem” kelimesinden İngilizceye geçmiştir. Latincede “trans-“ (öte, karşı) ve mittere (bırakmak, yollamak, atmak) kökenlerinden türemiştir. Türkçede aktarma, iletme ve bildirme olarak karşımıza çıkmaktadır. İngilizcede bu kelime birden fazla alanda kullanılmaktadır. İletişim ile ilgili olarak radyo vb. sinyal ve dalga yoluyla iletilen mesajlar için de kullanılmaktadır.
2- Vermek (Imparting)
Geç Latince “impartire”, “impertire” kelimelerinden Fransızcaya impartir olarak geçmiştir. “In-“ (içeri, içine) ve partire (dağıtmak, bölmek) kökenlerinden türemiştir. İngilizcede impart kelimesi sahip olunan şeyden bir parça vermek anlamında kullanılmaktadır. Türkçeye çevirisi vermek , pay vermek, bildirmek şeklindedir. İngilizcede 1540 yıllarından itibaren sadece tinsel şeyler için kullanılmaya başlamıştır.
3- Taşıma (Conveying)
Halk Latincesinde “conviare”, Anglo-Norman dilinde ise conveier kelimelerinden gelmektedir. “Con-“ (birlikte, ile) , via (yol) kelimelerinden türemiştir. Köken olarak eşlik etmek, aynı düşüncede veya görüşte olmak anlamlarını taşıyan kelime aynı zamanda iletmek, taşımak anlamına da gelmektedir. 14. ve 16. Yüzyıllar arasında “çalmak” kelimesi yerine örtmece ve hüsnütabir olarak kullanılmıştır. Türkçede bir şeyi bir yerden başka bir yere götürmek veya nakletmek olarak karşımıza çıkar.
4- Raporlama (Reporting)
İngilizce “report” kelimesinin isim fiil halidir. 15. Yüzyıllarda yazılı dokümanlar için kullanılan kelime 1861 yılında “bilgi toplama içeren her türlü gazete yazısı” olarak kullanılmaya başlamıştır. Türkçede herhangi bir işte ve konuda yapılan inceleme, araştırma sonucunu, düşünceleri veya tespit edilenleri bildiren yazı, yazanak olarak karşımıza çıkmaktadır.
5- Sunum (Presenting)
Yabancı dillerde birini veya bir şeyi resmi olarak tanıtmak, göstermek veya sunmak anlamında kullanılır. Türkçedeki karşılığı: “Bir büyüğe veya nezaket gereğince bir kimseye bir şeyi vermek, arz etmek, yollamak, göndermek, takdim etmek”. Biriyle veya bir şeyle aynı zamanda ve mekanda bulunma durumu anlamına gelen “present”(praesens) kelimesi ile bağlantılıdır. Genellikle “inandırıcı” bir şekilde bir mesajı dinleyicilere iletmek eylemidir.
6- Geçmek (Passing on)
“Pass on” İngilizcede öbek fiil olarak birden fazla anlama gelmektedir. İletişimde, daha önceden iletilen mesajı başka birine iletmek olarak karşımıza çıkmaktadır.
7- Teslim (Handing on)
“Pass on” gibi “Hand on” da öbek fiil olarak birden fazla anlam taşımaktadır. Devretmek, başkasına vermek , elden ele geçirmek gibi anlamları bulunmaktadır. İletişim açısından bakarsak yine bize daha önceden iletilen bir mesajı başka birine iletmek en iyi açıklama olacaktır.
8- Röle (Relay)
Yüzyılda, av sırasında yorulan av köpeklerini değiştirmek anlamına gelen Fransızca “relais” kelimesinden gelmektedir. Zamanla farklı alanlarda da kullanılmaya başlayan kelimenin Türkçe karşılığı “röle” kelimesine denk gelmektedir. “Bir cismin veya bir gücün biçimini değiştirmeye yarayan alet, değiştirgeç, konvertisör” anlamını taşıyan röle kelimesi iletişimde birbirinden uzak iki kaynak arasındaki bilgi aktarımına verilen isimdir.
9- Nakil (Conveyance)
Bu kelime “conveying”in isim halidir. Bir yerden başka bir yere bir şeyin taşınması ya da bu taşımayı gerçekleştiren araç için kullanılan bir kelimedir. İngilizcede nadir kullanılan diğer hali ise bir mülkün bir kişiden diğer bir kişiye aktarılmasını resmileştiren yasal belge anlamına gelmektedir.
10- İfşa (Divulgence)
Latincede “divulgare” kelimesinden gelmektedir. “dis-”(ayrı) ve “vulgare”(ortak mala çevirmek) kökenlerinden türemiştir. Daha önceden gizli ve özel olan bir şeyi açığa çıkarmak ve yaymak anlamına gelmektedir. Çoğu zaman kullanımı halk ve kalabalıklarla ilişkilendirilir.
11- İfşa (Disclosure)
Divulgence kelimesi ile aynı anlama gelmektedir. “dis-”(karşıt, zıt, ters) ve “close”(kapalı) kökenlerinin bir araya gelmesi ile oluşmuştur. Büyük şirketlerin halkla bir şeyler paylaşması gibi olaylarda genellikle bu kelime tercih edilir. Kişilerin ve kurumların sahip oldukları ve dışarıyla paylaşımı hakkında kararlarının kendilerinde olduğu gizli veya özel bilgilerin paylaşımıdır.
12- Yayma (Spreading)
Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek ve birçok kimseye duyurmak anlamlarını taşıyan bu kelime, İngilizcede de aynı anlama gelmektedir. İletişimde, sahip olunan bilginin ve mesajın etki alanını artırmak olarak karşımıza çıkar. Aynı zamanda iletişim teknolojileri alanında sıkc kullanılan bir terimdir. Telekomünikasyon ve radyo sinyalleri bant genişliği dahilindeki hareketler bu kelime ile ifade edilir.
13- Yaygınlaştırma (Dissemination)
Haber, bilgi ve fikirleri birçok kişiye yaymak. Bu kelimenin eski İngilizce tanımlarında “tohumları serpiştirmek” ve “tohumları ekmek” gibi anlamlara geldiğini görüyoruz. Aynı zamanda tanımlarda yer “propagation” kelimesi dikkat çekmekte. Propaganda kelimesinin kökeninin tarımcılıktan geldiğini anlıyoruz.
14- İlan (Promulgation)
Yayınlama, açıkça duyurmak anlamına gelen kelime. İnançları ve fikirleri birçok kişi arasında yayma eylemi olarak da karşımıza çıkıyor. Latincede “pro-”(dışarı, açığa) ve “mulgere” (sağmak) kökenlerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Süt sağmak, Latincede mecazen ortaya çıkarmak anlamına gelmektedir.
15- Yayın (Broadcasting)
Yine tarımcılıktan modern medya alanına geçmiş kelimelerden bir tanesi. Eski zamanlarda “el ile tohumları yaymak, serpmek” anlamına gelen bu kelime, radyonun icadı ile bu alanda kullanılmaya başlanıyor. Günümüzde kablosuz olarak gerçekleştirilen tüm medya yayınları için kullanılabilen bir kelime haline gelmiştir. Özellikle “one-to-many” medya modelini baz alan elektromanyetik dalgalarla gerçekleşen iletişim türleri için kullanılır.
16- Dolaşım (Circulation)
Ekonomi ve tıp gibi alanlarda da kullanılan bu kelime Latince “circulus” (daire, halka) kelimesinden türemiştir. Kullanıldığı alanlar ve kelime kökenine baktığımızda belirli bir sistem içindeki hareket veya akış olarak adlandırabiliriz. Bilgi, haber gibi maddi olmayan şeyler içinde kullanılan bu kelime iletişim alanında da sıklıkla kullanılır. Belirli bir zaman ve mekan içinde hareket eden her türlü mesaj ve ait olduğu sistemleri açıklamak için kullanılır.
17- İleti (Message)
Modern iletişim araçlarında en çok karşılaştığımız kelimelerden bir tanesidir. “Transmission” kelimesi ile aynı “mittere” kökenine sahiptir. İleti dendiğinde sıklıkla yazı hali aklımıza gelmektedir ancak kodlanmış her türlü sembol, işaret, ses, sinyal vb. öğeleri de kapsar. İletişimin en önemli parçalarından bir tanesidir.
18- Beyan (Statement)
Bir fikri veya duyguyu kelimelerle ifade etmek veya resmi yazı ve söylem anlamına gelmektedir.
19- Duyuru (Announcement)
Genellikle bir topluluğu veya halkı belirli konularda bilgilendiren resmi açıklamalardır. Latince “adnuntiare”den (bildirmek) gelir.
20- Sevk Etmek (Dispatch)
Bir şeyi bir yere göndermek. Ancak birçok kaynakta gönderimin “hızı” hakkında bilgilendirmeler mevcut. 1500’lü yıllarda hızlıca göndermek anlamını taşıyan kelime zamanla biraz bu anlamından uzaklaşmış durumda ama bazı durumlarda hala gecikme olmadan ve etkili bir şekilde göndermek anlamında kullanılabiliyor. Örneğin polis, asker gibi özel kuvvetlerin iletişimlerinde kullanılabiliyor.
21- Tebliğ (Communiqué)
Fransızcada “communiquer” (iletişime geçmek) fiilinin geçmiş zaman halidir. Kökeni Latinceye uzanan bu kelimenin yaygın kullanımı Fransızcadan diğer dillere geçmiştir. Fransız hükümetinin yaptığı tüm resmi duyurular “communiqué” adı altında yayınlanmıştır. İngilizcede insanların arasındaki resmi yazışmalar için kullanılabildiği gibi medya organlarına gönderilen yazışmalar için de geçerlidir. Maneviyatta “tebliğ” terimi, sadece karşılıklı iletişim yoluyla elde edilen paha biçilemez bilgileri içeren mesajları ifade etmektedir. Türkçede genellikle resmi yazışmalarda bu terim kullanılır.
22- Mektup (Letter)
Bir kişiye veya bir kuruma zarfın içinde gönderilen yazı gibi sembollerin bulunduğu yazı. İletişim tarihinde yazının yaygınlaşabilmesi için mektubun varlığı öncelikli görülür. Kökeni Latince “littera” kelimesine dayanmaktadır. Anlamı yazı, yazılı belge ve kayda geçirilmiş yazıdır.
23- Bülten (Bulletin)
Yüzyılda Napolyon Savaşları sırasında askerlerin cepheden ülkelerine gönderdiği iletiler ile İngilizcede kullanılmaya başlanıyor. Türkçede, kişi veya kuruluşlar tarafından süreli ve süresiz olarak yayımlanan duyuru tanımı bulunmakta. Genellikle haber kanalları tarafından yayımlanan duyurular için kullanıldığı gibi kısa süreli radyo ve televizyon haber programları için de bülten kelimesi kullanılıyor.
24- Yazışma (Correspondence)
Orta Çağ Latincesinde ahenk, eşleşim, uzlaşma anlamına gelen “correspondentem” kelimesinden gelmektedir. “com-”(birlikte) ve “respondere”(cevaplamak) köklerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. “Birlikte cevaplamak” tanımına baktığımızda Türkçe karşılığını da görmüş oluyoruz. Türkçede bir konunda uzlaşma anlamında kullanılmasa da yabancı dillerde kullanılmaktadır.
25- Haberler (News)
“New” (yeni) kelimesinin çoğul halidir. Yakın zamanda gerçekleşmiş olaylar ve olgular üzerine edinilen bilgi olarak açıklayabiliriz. 1920’lerden itibaren yakın zamanda gerçekleşen olaylar hakkında yapılan radyo ve televizyon yayınları da “news” olarak adlandırılmıştır.
25- Kelime (Word)
Konuşmak ve yazmak için bir araya getirilen anlamlı ses veya ses birliği, sözcük.
26- Enformasyon (Information)
Bir durum, kişi, olaylar vb. hakkında edinilen malumat. Bilgilendirmek anlamına gelen “Inform” kelimesinden türemiştir. Anlamı eğitmek, yol göstermek, şekil veya form vermektir. 15. yüzyıldan itibaren Türkçedeki anlamına denk gelecek şekilde İngilizcede de kullanılmaya başlanmıştır. İletişimde iletilerin oluşturulma sebeplerinden biri enformasyonu aktarmaktır.
27- Zeka (Intelligence)
İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı olarak tanımlanan zeka kavramı Arapçadan dilimize geçen bir kelimedir. Parlama, parıltı, ateşin harlı bir şekilde yanması anlamına gelir. İngilizcede aklın en üstün becerisi ve genel olguları, gerçekleri kavrayabilme kapasitesi olarak tanımlanıyor. Latince “intelligentia” kökeninden gelmekte olup anlayabilme ve kavrayabilme kelimeleri ile tanımlanmaktadır.
28- Talimat-yönerge (Instruction)
Herhangi bir konuda tutulacak yol için genellikle üst makamlardan alt makamlara belli bir esasa dayanarak verilen direktif. Eğitim – öğretim sürecinin en önemli parçasıdır. Latincede tüm enformasyon aktarımı ve paylaşımı içeren kelimelerin kökeni de bu kelime ile bağlantılıdır. “ Instructionem” kelimesi diğer dillerde kullanılan kelimenin kökenidir.
29- Alçak (Low-down)
Edebe aykırı, toplum düzeyinin alt kısmında yer alan tanımına sahip “low-down” kelimesi dilimizde rezil, aşağılık, alçaklık gibi anlamlarlada bulmaktadır. İngilizcede “humble” eş anlamlı olarak karşımıza çıkmakta ancak iyi anlamıyla değil, yine sosyal düzeyin alt kısmına vurgu olarak kullanılmaktadır.
30- Kir (Dirt)
İletişimde kir kelimesini düşündüğümüzde aklımıza sağlıksız bir iletişim veya iletinin aktarım sırasında “kirlenmesi” gelir. Dilin işlevini düşündüğümüzde de alt dalları etkilediğini söyleyebiliriz. İşlevi gerçekleştirememek ya da yarıda kalmasını kirlenmeye bağlayabiliriz.
31- Gen (Gen)
İngilizcede üretilen şeyler için kullanılan kelimeleri oluşturan bir öğedir. Modern dilde üreten ve neden olan şey olarak kullanılır. Kökeni Eski Yunandan gelmektedir: Genes. Modern kullanımı ilk olarak 18. yüzyılın sonunda Fransız kimyagerler tarafından gerçekleştirilmiştir. Türkçede anlamı “içinde bulunduğu hücre veya organizmaya özel bir etkisi olan, kuşaktan kuşağa ve hücreden hücreye geçen kalıtımsal öğedir. İletişim ve modern teknolojileri düşündüğümüzde ve hatta yapay zekadan artık daha sık bahsedilmeye başlandığını ele alırsak modern toplum ve bilim konularında daha sık duyacağımız bir kelimedir. Hücreler arası iletişimin temel öğesidir.
32- Haberler (Tidings)
Eş anlamlısı “news” olan tiding’in kökeni hakkında bir belirsizlik vardır. Dalgadan (tide) geldiği düşünülmekteydi ancak daha sonra Eski İngilizce “tidan” kelimesinden geldiği iddia edilmeye başlandı. “Tidan” kelimesi, haber kelimesinin demode halidir diyebiliriz.
33- İletişim (Contact)
Latince dokunmak kelimesinden gelen “contact” Türkçede ilişki ve irtibat kurmak anlamına denk gelmektedir. İletişime geçmek ise “contact” kelimesinin tanımına 1800lerin ortasında eklenmiştir.
34- İlişkiler (Dealings – Relations)
“Dealings” özellikle iş alanında kurulan ilişki ve aktiviteleri kapsar. Relation ise eşleşim, bağlanma ve ilişki anlamına gelmektedir. Türkçede iki şey arasındaki ilgi, bağ, münasebet ve temas anlamına gelmektedir.
35- Bağlantı (Connection – Association)
“con-”(birlikte) ve “nectere” (bağlanmak, sarmak) öğelerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İletişimde özellikle teknolojilerle birlikte daha çok kullanılan bir kelime haline gelmiştir. “Association” ise ortak amaç için bir araya gelme eylemidir. “Ad” (birlik olmak) ve “sociare” (dost, müttefik, arkadaş) öğelerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Dernekler, birlikler, ortaklık olarak dilimizde karşılığını bulur.
36- Cemaat (Communion)
Yüzyılın sonlarında genellikle dini öğretiler altında herkese açık olan toplanmaları kapsayan bir kelimeydi. İştirak ve ortak katılım olarak da tanımlayabiliriz. “con-” ve “unus” (birlik) öğelerinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Cemaat kelimesi de yabancı dillerle hemen hemen aynıdır. Bir imama uyup namaz kılan kişiler cemaat olarak adlandırılır. Geçmişten günümüze genellikle dini amaçlı toplanmalara verilen bu isimler artık İnternet ile birlikte daha geniş bir anlam kazanmıştır. İnternet ortamında da topluluklar sıklıkla “communion” olarak adlandırılmaya başlamıştır.
37- Sosyalleşme (Socializing)
“Socialis” (başkalarıyla yaşamak, çoğu zaman evlilikle ilgili) ve “Socius” (dost, arkadaş) kelimelerinden gelmektedir. “Social” 1400’lü yıllarda ev hayatına adanmış olmak anlamına gelmekteydi. Günümüzde ise bunun tam tersi bir durum söz konusu. Türkçede ise toplumsallaşma anlamına sahip. Toplumsallaşma kelimesi aslında insan için önemini daha iyi anlatmakta. Toplum tarafından kabul görmek ve başkalarıyla iyi ilişkiler içinde olmak, günümüzde insanın ihtiyaçlarını giderebilmesi için gerekli koşullardan bir tanesidir.
38- Etkileşim (Interaction)
Türkçe tanımı “birbirini karşılıklı olarak etkileme işi” olarak yapılmış ancak biraz eksik bir tanımdır. İnsanların birbirleriyle olan tüm aksiyonları hatta sadece bir araya gelmeleri bile diyebiliriz. Dijital ortamlarda da sıklıkla karşılaştığımız bir kelimedir. İnsanla veya mesajla girilen her türlü ilişki de diyebiliriz.
39- İlişki (Intercourse)
İlk kullanımı sadece ticaret alanında olan “intercourse” kelimesi aracılık, takas anlamına gelmekteydi. Zamanla bu ticaret sadece maddi şeyler için değil manevi şeyler için de kullanılmaya başlandı. Cinsel ilişki için de kullanılan “intercourse” artık ticaretten çok sosyal temas ve ilişkiler için kullanılıyor.
40- Arayüz (Interface)
Elektronik cihazlar veya insan ile bilgisayarın arasındaki ilişkinin gerçekleştiği ön sayfa. Diğer sözcüklere kıyasla daha yeni olan arayüz kelimesi dijital teknolojiler ile kullanılmaya başlamıştır. İnsanın dijital dünya ile temasının gerçekleştiği kısımdır. Sanal mesajların bir şekilde insan için anlaşılabilir hale geldiği alandır.
41- Diyalog (Dialogue)
Kısaca karşılıklı konuşma olarak tanımlayabileceğimiz diyalog, aynı zamanda film, kitap, tiyatro eserlerinde yazılı konuşmalardır. Latincede “di-”(iki) ve “dia-”(arasında)sıklıkla karıştırılmış ve “trialogue” gibi yanlış olan türevleri ortaya çıkmıştır. Diyalog sadece iki kişi arasında değil daha fazla kişi içinde gerçekleşebilir.
42- Konuşmak (Talk)
Dilin sahip olduğu kelimelerle düşünceleri sözlü bir şekilde anlatmak. İngilizce “tale” (hikaye) kelimesinden türemiştir.
43- Sohbet (Conversation)
İki veya daha fazla kişi arasında gerçekleşen duygu, düşünce ve fikirlerin ifade edildiği, sorulan sorulup cevap verildiği ve bilgi alışverişinin gerçekleştiği konuşmalardır. 1500’lerin sonuna kadar tanımı farklı şekildeydi; resmi durumlarda veya toplum içinde farklı davranmak.
44- Tartışma (Discussion)
Birbirine karşıt düşünceleri karşılıklı savunma anlamına gelen tartışma, 14. Yüzyılda inceleme, araştırma ve adli davalar için kullanılmaktaydı. 15. Yüzyıldan itibaren bugünkü anlamı ile kullanılmaya başlandı. Latincede sallanarak birbirinden ayrılma anlamına gelmektedir.
45- Sohbet (Chatting)
Resmi olmayan konuşmaların genel tanımıdır. Kuşların çıkardığı sesler de “chat” olarak adlandırılır. “Chat” kelimesini hiç olmadığı kadar popüler hale getiren ise İnternet olmuştur. Neredeyse başka bir anlam kazanan “chat” günümüzde ise artık demode olmuştur diyebiliriz.
46- Toplantı (Meeting)
Birden çok kişinin belirli amaçlarla bir araya gelmesi. 17. Yüzyılda İngiltere ve İrlanda’da cemaatlerin bir araya gelmesi içinde kullanılan kelime aynı zamanda Amerika’da da taşrada gerçekleşen dini buluşmalar için kullanılmaktaydı.
47- Temasa Geçmek (Getting in Touch)
“Contact” kelimesine benzer bir anlamı vardır ancak bu sefer dokunmak tamamen işin içinden çıkmış ve bir deyim haline gelmiştir. İletişim kurmak anlamına gelir.
48- Ticaret (Commerce)
“Intercourse” kelimesiyle benzer bir kelimedir. Özellikle büyük çaplı ticaretler için kullanılmaktadır.
49- Trafik (Traffic)
Ticaret anlamına gelmektedir. Kökeni Arapçadan geldiği düşünülmektedir. “Tafriq” kelimesi giden ve gelen araçlar, insanlar anlamındadır. Durmayan akışı ve döngüyü anlatmaktadır. Ticaret başlı başına bir iletişimdir ancak günümüz iletişim teknolojilerinde de sıklıkla karşılaşılan bir kelimedir. Sunucu trafiği, veri trafiği vb.
50- Bağlantılar (Links)
Zinciri oluşturan halkalara verilen isimdir. Zamanla iki farklı şeyi birbirine bağlayan şey tanımını kazanmıştır. 20. Yüzyılda ise iletişim alanında iki nokta arasındaki bağa verilen isimdir. Günümüzde ise teknolojiler bu kelimeye yeni bir anlam daha kazandırmıştır. İnternette herhangi bir sayfaya veya içeriğe ulaşmamızı sağlayan aracıdır.
51- Hizmetler (Services)
Birinin işini görme veya birine yarayan bir işi yapma anlamını taşır. Latincede “servitium”(kölelik) kelimesinden gelmektedir. Günümüzde daha geniş bir anlam kazanmıştır. Hatta yine teknoloji ile birlikte iletişim kurabilmek için gereken olanakları sağlamak da hizmettir ve sıklıkla kullanılır.
52- Rotalar (Routes)
İzlenecek yol anlamına gelir. Geçmek için oluşturulmuş sabit yoldur. İletişimde iletişimin sürekli olarak gerçekleşebilmesi için oluşturulmuş, mesajın izleyeceği yoldur.
Arman Darcan