Yeni yapılan bir araştırmanın sonucuna göre, ana dili Türkçe olan öğrenciler birçok Türkçe dersten ve Türkçe yeterlilik ölçen sınavdan geçmesine rağmen bilimsel metin yazarken ana dillerini kullanmakta zorlanıyor.
İlkokuldan yüksek lisans ve doktora seviyesine kadar her kademe Türk Dili eğitimi gören genç araştırmacıların, bilimsel metin yazarken ana dillerini doğru kullanamadıkları sonucuna ulaşıldı. “Lisansüstü Öğrencilerin Dil Yetenekleri Üzerine Bir Çalışma” adlı araştırma, tüm eğitim süreçlerindeki ana dil eğitiminin hangi noktalarda gözden geçirilmesi gerektiğini, en son aşamadan hareketle göstermesi bakımından önem taşıyor.
Araştırmada, İstanbul’da iletişim fakültesine sahip bir üniversitenin sosyal bilimler enstitüsü, gazetecilik ana bilim dalında yazılan ve bilim dalları farklı olan 12 tez ele alınmış. Yüksek lisans öğrencilerinin tez yazımındaki hataları; “Alıntılama Hataları”, “Cinsiyetçi Dil Kullanımı”, “Referans Gösterme Hataları”, “Ayrımcılık ve Nefret Dili Kullanımı”, “Ayrı – Bitişik Sözcük Yazım Hatası”, “Akademik Dilden Uzak Yazım”, “Satır – Sözcük Aralıkları”, “Tek – Çift Tırnak Hataları”, “Sayıların Hatalı Yazımı”, “Madde ve Numaralandırma Hataları”, “Anlatım Bozuklukları”, “Noktalama Hataları” ve “Bağlaçların Hatalı Kullanımı” kategorileri altında incelenmiş.
MEB’in ilk ve ortaöğretim Türkçe dersi için oluşturduğu kazanımlar ile bu 13 kategori kıyaslandığında, yüksek lisans öğrencileri tarafından sıklıkla yapılan hataların aslında ilkokul 1. sınıftan beri öğretildiği görülmüş. Yüksek lisans öğrencilerinin tezlerinde ortaya çıkan en sık hata, satır-sözcük arasına boşluk koymamak iken ikinci en sık hata ise noktalama işaretlerinin yanlış kullanılması olmuş.
Toplam hataların yüzdelik dağılımları.
İncelenen 12 tezde de ayrımcılık ve nefret dili kullanımı yok.
Bilimsel araştırmanın en göze çarpan hataları ise Cinsiyetçi Dil Kullanımı kategorisinden. Son dönemlerde dilde değişim için en çok vurgulanan alanlardan biri olan cinsiyetçi dil kullanımının bilimsel çalışmalarda sürdürüldüğü ve “bilim insanı” yerine “bilim adamı”, “kadın” yerine “bayan”, “insanlık” yerine ise “insanoğlu” kelimelerinin kullanıldığı görülmüş.
Noktalama Hataları kategorisinde “Virgül” en fazla yanlış kullanılan noktalama işareti olmuş. Genellikle cümle sonlarında unutulan “Nokta” işareti ise en sık yapılan ikinci hata. Noktanın bilimsel çalışmalarda parantez içinde, cümle sonunda belirtilen atıflardan sonra da sıklıkla unutulduğu tespit edilmiş. “Noktalı Virgül”ün ise virgül veya iki nokta kullanımı ile çok karıştırılıyor, diğer noktalama işaretlerine göre az kullanılsa da çoğunlukla yanlış kullanılıyor.
5 farklı kategoride incelenen anlatım bozuklukları içinde en fazla hata “Özne-Yüklem Uyumsuzluğu”nda çıkmış. “Bağlaçların Hatalı Kullanımı” kategorilerinde en çok hata “de” bağlacının yazımında ve ikinci en sık hata “veya”, üçüncü ise “ki” bağlacının yazımında yapılmış.
Yapılan çalışma sonucunda lisansüstü öğrencilerin bilimsel araştırma ortaya koyma kaygılarının onu düzgün dil anlatım kurallarıyla vermekten geri bıraktığı görülmüş. Araştırmayı yapan doktora öğrencisi Elif Akçay, “Dilin konuşma ve yazmada doğru kullanımı önemlidir. Yazma becerisinin geliştirilmesi üzerine düşünmeye devam etmek ve toplum yapısına uygun yöntemlerle bu soruna çözüm bulmak şarttır” diyor.
Araştırma sonucunda, MEB tarafından oluşturulan ve beklenen kazanımların ya iyi öğretilemediği ya da kalıcı olmadığını vurgulayan Akçay, “Konular ne kadar tekrarlansa da öğrencilerde bilgilerin kalıcılığı sağlanamamış. Öğrenci, sınav geçmek için kullandığı bilgileri yükseköğretimde tez yazarken kullanmıyor. Halbuki LGS ve YKS’den ALES’e birçok sınavda dil bilgisinin sınandığı öğrenciler üniversite 1. sınıflarda da Türk Dili görüyor. Tüm bu aşamalara, ilk ve ortaöğretimlerde alınan derslere rağmen öğrencilerin ana dilde tez yazımında yetersiz kaldığı görüldü” açıklamasında bulundu.
Araştırmanın öneri kısmında ise şu bilgiler yer almakta:
Araştırma makalesine buradan ulaşabilirsiniz.