Sosyal medyanın etkisiyle hayatımıza giren yeni mesleklerden biri olan “influencer’lık” medyada tartışma konusu olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz sene İtalyan gazeteci Stefano Feltri’nin rapçi ve influencer Fedez hakkında yaptığı yorumlar, influencerlığa dair aklımıza daha önce hiç düşünmediğimiz soruları getiriyor.
Ece Kaya yazdı.
Fedez Kimdir?
Federico Leonardo Lucia, sahne ismiyle Fedez, İtalyan rapçi, aktivist ve sosyal medya influencer’ıdır. 15 Ekim 1989’da Milano’da doğan Fedez, 2018 yılında dünyaca ünlü İtalyan moda influencer’ı Chiara Ferragni ile evlenmiştir. Leone ve Vittoria adında iki çocukları vardır.
Fedez ayrıca LGBTQ+ haklarını İtalya’da en çok destekleyen kişiliklerden biridir. 2021’deki 1 Mart konserinde şarkıcı Francesca Michielin ile yaptığı performansın hemen ardından dezavantajlı grupları istismardan korumak için çıkarılan yasa tasarısı “Ddl Zan’ı” savunan bir konuşma okuyarak konseri yarıda kesmişti. Sağ cenahtan siyasetçiler Matteo Salvini, Simone Pillon, Giovanni De Paoli, Andrea Ostellari ve Alessandro Rinaldi’nin kurduğu Lega Nord Partisi’nin üyeleri tarafından dile getirilen homofobik söylemleri sahnede okuyan Fedez, Rai 3 gazetecileri Ilaria Capitani ve Franco Di Mare’nin “bu bağlamda uygunsuz” gördükleri için Fedez’in konuşmasını durdurmasını istemekle suçlayarak ifade özgürlüğü hakkında da konuştu. Rai 3 bu sansüre teşebbüs suçlamasını reddetti. Bunun üzerine Fedez, kanalın sansür girişimlerini ortaya çıkaran bir telefon görüşmesi yayınladı. Yaptığı bu hamle ile sağ siyasetin ve medyanın tepkisini çeken Fedez, Kasım 2021’de yeni albümünün tanıtımını yaparken siyasete gireceğini duyurdu [1]
“Siyasete atılmaya teşebbüs eden influencer’lar için yeni düzenlemeler getirmeliyiz”
Bu açıklamalardan sonra İtalyan medyasından birçok gazeteci, Fedez’e ağır tepki gösterdi. Bir kısmı siyasetin bir oyun olmadığını ve Fedez’in son derece laubali hareketler sergilediğini savundu. Bir kısmı bu cesareti dünyaca ünlü influencer eşi Chiara Ferragni’den aldığını ileri sürdü. En çok tepki getiren yazı ise 10 Kasım 2021 tarihinde Domani Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Stefano Feltri’den geldi:
“Fedez’in gerçekten siyasete girip girmeyeceğini merak ediyorum. Şirketi ZDF, ‘fedezelezioni2023’ domain adresini satın almış. Fedez’in siyasete atılacağı söylentisi, eşiyle birlikte Amazon Prime için çektikleri program için reklam yapma amaçlı, kısa vadeli bir pazarlama stratejisi gibi görünüyor. Görünüşe göre ‘fedezelezioni2023’ önümüzdeki aylarda çıkacağı turun adı. Ancak şarkıcı-influencer’ın asıl niyetini öğrenmeyi beklerken bir nokta üzerinde durmakta fayda var. Bugün Fedez siyasete atılabilir. Ama siyasetten çıkar elde etme yasası henüz sosyal medya dünyasına uyarlanmadı.”
“Günümüzde fikir birliği televizyon ekranı aracılığıyla değil, bir akıllı telefon ekranı aracılığıyla oluşturuluyor”
“Fedez aylardır siyasete yaklaşıyor. İçeriğini tam olarak bilmediğini düşündüğüm Zan yasasını (Ddl Zan: dezavantajlı grupları, özellikle LGBTQ+ bireyleri koruma amaçlı yasa tasarısı) Liga’ya (Aşırı sağcı Salvini’nin partisi) saldırmak, Rai (devlet kanalı) ile tartışma çıkarmak ve medyayı yönetenin kendisi olduğunu göstermek için kullandı. Günümüzde fikir birliği artık televizyon ekranları aracılığıyla değil, bir akıllı telefonun ekranı aracılığıyla oluşturuluyor. Ticari yayıncılığın yükselişi, internet bloglarından Beppe Grillo’yu ve Five Stars’tan Silvio Berlusconi’yi yarattı. Yeni kitle eğlence aracı sosyal medya artık siyaseti de değiştiriyor. Ve Fedez yeni bir değişimin öncüsü olup olmadığını da biliyor.
Son idari seçimlerde Milano’dan aday olan Mauro Orso, Estetista Cinica (Cristina Fogazzi aracılığıyla reklamı yapılan 48 milyon avroluk ciroya sahip kozmetik markası) aracılığıyla Instagram’daki bir influencer’lar ağının desteğiyle verilen binden fazla oyla belediye meclisine girmeyi başardı. Belki ilktir ama son olmayacaktır. Fedez, COVID ile mücadeleden medeni haklara ve gönüllülüğe kadar neredeyse her zaman asil davaları destekledi. Ama aynı zamanda, adaylığı doğru olsun ya da olmasın, siyasi bağlılığına büyük bir şüpheyle bakmamızı gerektiren sözleşmeler, taahhütler, çıkar çatışmaları ağının da bir parçası. Zira bir influencer olarak işi, Mediaset (özel İtalyan yayın kuruluşu) yayınlarını yöneten kişileri fonlamak için bankalar, sigorta şirketleri, büyük moda grupları, Amazon ve Coca Cola gibi çok uluslu şirketlerle birçok sıfırdan sözleşme imzalamasını gerektiriyor.”[2] (İtalyanca Aslından Çeviren Ece Kaya)
Geleneksel Medya vs. Sosyal Medya Çatışması: Medya Etik İlkeleri
Bu yazıda kaleme alınan bazı bilgiler gazeteciliğin etik ilkelerinden biri olan “gerçeklerin çarpıtılmadan anlatılması” ilkesine ters düşüyor. Rai ile tartışmanın başlamasının sebebi Fedez değil, bizzat Rai 4 kanalındaki bir programda Fedez aleyhine yapılan açıklamalar olduğu göz ardı edilmiş. Bir geleneksel medya çalışanı olarak sosyal medyanın gücünü göz önünde bulundurmaması ve “influencerlık”ı bir meslek olarak kabul etmemesi “görmezden gelmeme, yok saymama” ilkesine de aykırıdır. Bir medya mensubu olarak sosyal medyayı ciddiye almaması kabul edilemez. Metinde kullandığı üslup, “influencerlar”ı bir öcü gibi gösterme gayreti “ayrımcılık yapmama” ve “düşmanlığı körüklememe” ilkelerine terstir. İtalya Anayasası 49.’uncu madde “Bütün vatandaşlar, demokratik usulle millî siyasete iştirak etmek üzere, partiler halinde serbestçe birleşmek hakkına maliktirler”[3] der. 56.’ncı madde ise “Seçim günü 25 yaşını doldurmuş olan bütün seçmenler Milletvekili seçilebilirler”[4] der.
Mesleği ne olursa olsun kişinin siyasete girmesi kanunlar tarafından güvence altına alınmış. Sosyal medya influencer’ı olan bir kişinin siyasete atılmasının doğru olmayacağı yargısı “demokratik değerleri savunma” ilkesiyle çelişmektedir. Bu yazıdan sonra Stefano Feltri yazıdaki çarpıtılan ve doğru olmayan bilgilere itiraz eden Fedez’i, Twitter’dan engelleyerek “özür dileme, yanlışı düzeltme ve cevap hakkı verme” ilkesine de aykırı davranmıştır.
İtalya’da geleneksel medya mensuplarının bu tutumları, yeni medya mensuplarıyla sürekli çatışmalarına neden olmuştur. Geleneksel medya mensuplarının bugünün ve geleceğin medyasına yön veren yeni medya araçlarına düşmanca tavır takınmaları yersizdir. Sosyal medya günümüzün gerçeklerinden biridir. Gazeteci, medyaya giren her yeniliğe objektif yaklaşmak durumundadır. Medyaya ve gazeteciliğe dinamizm kazandıran unsur yeniliklere her zaman açık olmasıdır.
Yazan: Ece KAYA
https://www.instagram.com/ecellente
LinkedIn: eckaya