Computer sözcüğü, Türkçeye bilgisayar diye çevrilmiştir. Birçoklarına göre şık, yerinde ve güzel bir çeviri olsa da estetik görüş ziyadesiyle özneldir ve gerçeği yansıtmaz. Basit nedenlerini şöyle açıklayayım:
Computer sözcüğü, compute (hesaplamak) sözcüğünden türetilmiştir. Türkçe bilgisayar sözcüğündeki bilgi saymak, İngilizce sözcükteki hesap yapmak (hesaplamak) anlamını karşılamaktan çok çok uzaktır. Comput-er sözcüğündeki -er eki, “hesap yapma”yı, hesaplayıcı haline getirir. Böylece sözcük, hesap yapan aktif bir ajan niteliği kazanır. Başka bir ifade ile “hesaplayıcı”da hesap yapma fiilini gerçekleştiren bir özne statüsü vardır.
Bilgisayar sözcüğünden yapay zekalı otomatları türetmek görece daha zordur. Daha çok para saymak, nesneleri saymak, sayıları saymak gibi, var olan şeyleri sunmak anlamı anlaşılır. Bilgisayar; içinde var olan bilgileri, bir sayman gibi, kendinden bir şey katmadan, sayıp duran şey olur.
Çevirideki sorun bununla sınırlı olmamakla birlikte birçok soruna yol açan temel kusurdur. Çevirmek katleder, bunu biliyoruz. Fakat bu, seri katile dönüşmüş durumda.
Yaklaşık üç yıldır, hesaplamalı düşünme yeteneği ile ilgili düzensiz okumalar yapıyorum. Konu düşünme becerilerine bir yenisini eklemeyi önerdiğinden psikoloji, felsefe ve uzman sistemler için ziyadesiyle önemli. Konuyu felsefi açıdan araştırması için doktora yapan bir arkadaşıma önerdim. Konuyla ilgili İngilizce eserlerin tümünde “computational thinking” olarak geçen kavramın bazı çevirileri fazlasıyla özensiz. Hatta editör ve hakem incelemelerinden geçmiş bazı eserlerde bile şöyle çeviriler ile karşılaşıyorsunuz:
- bilgisayarca düşünme yeteneği
- bilgi-işlemsel düşünme yeteneği
- bilişimsel düşünme
- algoritmik düşünme
- hesaplamalı düşünce
Computation sözcüğü, Türkçede tam olarak “hesaplama” anlamına gelir. Computation-al sözcüğü ise motomot çeviride hesaplama-sal olarak karşımıza çıkar. Türkçedeki –sal, -sel ekleri Fransızcadan geçtiği için bazı Türkçe sözcüklere uyum sağlar fakat yabancı sözcüklerin Türkçe çevirilerinin çoğunun sonuna konulması, gramatik açıdan doğru görünse bile fonetik ve semantik açıdan büyük oranda hata verir, şık durmaz. Örneğin; düşünsel, fikirsel, göksel gibi sözcüklerde kulağı tırmalamaz. Fakat hesaplama-sal ne fonetik ne de semantik açıdan ekonomi sağlar.
Computational sözcüğünün tam, güzel ve keyifli karşılığı ‘hesaplamalı’dır. Computational thinking = hesaplamalı düşünme.
Çeviride Diğer Kriterler
Şimdi yapılan çevirileri, ilave iki kriter ile test edelim: İlk olarak ters çeviri yapalım, sözcüğün çevirisi olarak önerilen Türkçe ifadeleri, tekrar İngilizce’ye çevirelim. Çevirinin en eğlenceli kısmı burası!
- Bilgisayarca düşünme = Computerian thinking ya da computerlike thinking
- Bilgi-işlemsel düşünme = information-processive thinking
- Bilişimsel düşünme = informational thinking ya da informatical thinking
- Algoritmik düşünme = algorithmic thinking
Türkçe çeviriyi, baştaki kaynak dile ya da başka bir hedef dile çevirirken sorun yaşandığı çok açık. Çevirilerin hiçbirinde kaynak dildeki computational sözcüğü yakalanabilmiş değil. İkinci olarak dil ekonomisi açısından en az sözcükle ifade edelim. Hedef dildeki sözcük sayısı, kaynak dildekinden fazla olmamalı. Bilgi-işlemsel düşünme, iki kelimelik computational thinking ile eşleşmez. Burada düşünme ve düşünce sözcüklerinin hem çevirisi hem de Türkçe kullanımları sorunludur. Düşünme = thinking bir fiildir, iş yapmayı ifade eder; düşünce = idea ise düşünme fiili sonunda ortaya çıkan üründür.
Çeviri Sorunlarının Bilinen Bazı Nedenleri
Teknik konulardaki çeviri sorunu ile sık karşılaşmamızın birkaç anlaşılabilir nedeni var. Birincisi, dilbilim ve çeviri çalışmalarının felsefeyle yakın ilgisinin unutulmasıdır. Dil, toplumsal bir olgu ve mühendisler onu teknik yönüyle ele alıp tekniğe indirgiyorlar. Bilgisayar tabanlı veya bilgisayar destekli çeviri logaritmalarında karşılaştığımız ve henüz aşılamamış sorunların önemli bir kısmı bu teknik paradigmadan kaynaklanıyor.
İkincisi şudur: Sosyal bilimciler, alan uzmanlığını kazanmak ve sürdürmek için teknik bilgiyi değersiz görür. Bu da onların teknoloji, fizik ve biyoloji gibi popüler bilim alanlarına dayalı sosyo-teknik olguları gözden kaçırmalarına yol açar.
Üçüncüsü ise araştırmacıların, terminolojik dil kullanma becerilerinin yetersizliğidir. Computational thinking kavramı, Türkçe bilim literatürüne 2015 yılında hesaplamalı düşünme olarak zaten kazandırılmıştı. Genç bilim insanları, önceden oluşturulan zemin üzerinde devam etmenin bilimsel ilerleme için önemini takdir etmekten uzak görünüyorlar. Bu sorunun ucu çok daha temel ve geniş bir alana, bilim felsefesi ve öğretimiyle ilgili derin bir uzlaşmazlık alanına çıkıyor.
Tartışmalar gösteriyor ki hesaplamalı düşünme becerisinin Türkçe literatürdeki ortak kullanımı için birkaç temel eserin yayınlanmasını beklemek gerekecek.
Şevki Işıklı