Bu listedeki 19 karikatür, teknolojinin zararlı mı yoksa yararlı mı olduğu konusundaki fikirlerinizi biraz daha keskinleştirebilir.
Teknolojinin olumlu getirileri olduğu kadar olumsuz yönleri de var. Teknolojiye karşı olan olumsuz yaklaşımlar, “teknolojik zehirlenme” ve “teknolojinin yan etkileri” olarak ele alınmaktadır. Yan etkiler kuramına göre her teknolojik gelişme beraberinde bir yan etki de getirir. İyileşmek için kullandığımız ilaçlar buna örnektir. İlaçların yan etkisi gibi hayatımıza giren teknoloji ürünleri de bu tarz etkilere sahiptir. İnternetin imkanlar sunan bir teknolojik gelişme olmasıyla beraber yanında internet bağımlılığını da getirmesi örneğin. Teknolojik zehirlenme hipotezine göre teknoloji, hızla yayılan bir virüs gibidir. Naisbitt’e göre teknoloji, yeryüzünde giderek egemenliğini artırmakta ve toplumları zehirlemektedir.
Biz nereye akıllı telefonlarımız oraya! Ya da akıllı telefonlar nereye biz oraya..
Teknoloji ile beraber artık özel olan her şeyimizi kamusal alana taşıdık. Yaptığımız her eylemi, bulunduğumuz her konumu, tükettiğimiz her besini diğerleriyle bir paylaşarak “mış gibi” yaşamaya başladık.
Kendimizi ekranlara o kadar çok kaptırdık ki fiziki hayatımızdaki bazı gerçeklikleri görmez olmaya başladık. Bu durum bir nevi farkındalık bilincimizi azaltmaya başladı.
Farkındalık bilincimizi kaybettiğimizde teknoloji yavaş yavaş bunun yerini almaya başladı. Bu durum davranışlarımızda muhakeme yeteneğimizi kullanmaktansa teknolojinin bir sunduğu hazır davranış kalıplarını kullanmaya başladığımızı gösteriyor.
Sosyal mecralarda saatlerimizi harcıyoruz. Zamanı daha efektif ve yararlı kullanmaktansa sosyal mecralarda saatlerce parmak kaydırmaya başladık.
Teknoloji manipüle edildiğinde bir silah olarak kullanılabilirdir. Veyahut zaten teknolojinin doğasında aynı zamanda bir silah olma durumu da mevcuttur. Karar sizin.
Küreselleşme ve internet üzerinde oluşturulan küresel kültür hepimizi aynılaştırma çabası içerisinde. Herkes aynı mecralarda var oluyor, herkes burada paylaşım yapıyor ve herkes buradan gelen bilgilere maruz kalıyor. Dünyadaki neredeyse herkes teknolojinin ortak kültüründe aynılaştırılıyor.
Hepimiz internet ortamındaki birkaç şirketin birkaç uygulamasını kullanmaya neredeyse mecburuz. Bu birkaç şirketi ortadan kaldırdığımızda İnternette çok büyük boşluklar oluşacaktır. O halde biz neredeyse bazı şirketlerin varlığı bağlı hale gelmiş bulunmaktayız.
Bu görseldeki yaklaşım, akıllı cihazların ve cebimizdeki telefonların okuma eylemimizi engellediğini bize göstermeye çalışmakta.
Teknolojinin gelişmesiyle belki de ileride cebimizde olan direk vücudumuzun kendisi haline gelebilir.
Çocuklar dijital yerliler olarak dijitalleşmiş dünyayı doğduklarından beri tecrübe ediyorlar. Şu anki görüşler çocukların da teknolojinin olumsuz etkilerine maruz kaldıklarını söylüyor hatta bu durumun yetişkinliklerinde daha kötü bir hale geleceği sürekli söyleniyor. Bekleyip göreceğiz.
Artık işlerimizi halletmek için sadece ellerimiz yetmiyor aynı zamanda ellerimizle yönlendirdiğimiz klavyelere farelere ve ekranlara ihtiyacımız var. Onlar olmadan gündelik işlerimizi dahi halledemiyoruz. Kısaca parmaklar şu an olduğu gibi bu tuşlara basmak zorundalar.
Kalabalık, yeraltı ve hiçbir yere gidecek olan bir trene binmek için çaba veren varlıklar.
Bu insanlar bir şeyi protesto ediyorlar. Ve bunu yaparken bu protestoyu sosyal mecralarda paylaşmak en az protestonun kendisi kadar önemli. Sosyal mecralar ve toplumsal hareketler konusu yorumlanmaya ve araştırılmaya çok açık bir konu.
Bu küçük görsel insan ile robotu aynı kefeye koyuyormuş gibi gözüküyor. İleri teknoloji ürünü robotlar düşünebilecek mi? Yapay zeka bu denli gelişebilir mi? gibi soruları akla getiriyor veyahut şu da olabilir: İnsan zaten günümüzde düşünen bir robot haline mi geldi?
Gelişen teknolojinin ve yeni çevrim içi iletişim ortamlarının ortaya çıkardığı bir diğer durum: Kalabalıklar içinde yalnızlaşma.
Muhtemelen küçük bir çocuğun elinden çıkan bu çizim bir çocuk gözüyle endüstrileşmenin dünyaya verdiği zararı basitçe anlatıyor.
Kentleşme, sanayi devrimi ile ortaya çıkmış bir gelişmedir. Büyük kentler, gökdelenler inşa ediyoruz. Bunu inşa ederken aslında bir çok doğal olanı da yok ediyoruz. Bu durum ise şu soruyu akla getiriyor: İnsan dünyayı imar mı eder talan mı eder?
Belki de bütün her şeyden kurtulmak için ihtiyacımız olan tüm dünyayı yeniden başlatacak bir butondur.
Teknolojinin getirdiği olumsuzluklar olarak değerlendirilen küresel ısınma, internet bağımlılığı, yalnızlaşma, kentleşme, aşırı endüstrileşme, çevre kirliliği, zaman kaybı, fiziki varlığını kaybetme, yabancılaşma, gelecek kaygısı, pasifleşme, bazı sağlık sorunları ve bunlara benzer birçok durumu bu görseller üzerinden eleştirel okuma yaparak yorumlayabiliriz.