Uğur Dündar denince birçok insanın aklına ilk olarak Halil Bezmen röportajı gelir. Dündar’ın sorduğu sorular görevli kişiyi sinirlendirmiş ve ikili arasında yumruklaşmaya varan bir tartışma çıkmıştı.

Halil Bezmen kimdir?

Halil Bezmen (d. 1939, İstanbul), Türk iş insanı, yazar. Özellikle Türk kamuoyunda İSKİ dolandırıcılığı iddialarının ardından tarihi eser kaçakçılığı ve vergi kaçırmak iddialar ile yargılandığı davalarda aklanması ve son dönemde yazdığı kitaplar ile tanınmaktadır. (1) 

Ne olmuştu?

Uğur Dündar, o dönem gazeteciliğin verdiği serbestlikle ve internetin yayılmadığı dönemde, keşfettiği tarzla ülkede yapmadığı haberler kalmadığı gibi insanlara yaklaşma şekli farklıdır. Halil Bezmen’in Türkiye’den çarptığınız paralarla belki bize de su ikram edersiniz diyerek yapar ancak bunu öyle garip, ciddi ve saygılı bir şekilde yapar ki karşısındaki kişi sosyopat bile olsa sinirden çıldırtacak şekildedir.

“Mikrofon uzatırken art niyetim yoktu”

Dolandırıcı kişilerden biri, dışarı çıkar ve mesafeden ötürü, aynı zamanda Uğur Dündar’ın kibar kişiliğinden etkilenerek, kibar sayılabilecek şekilde sitem eder. Uğur Dündar ise yeni beklenmedik bir şekilde hareket eder. Dündar “eğer öyle bir şey yapmadıysanız, sizi dinlemek istiyoruz ve anlatın gerçeği” der. Bu istek karşısında görevli kişi ilk afallamasını yaşar, ne söyleyeyim derken, aslında ben böyle bir istek beklemiyordum zaten her şey ortada, “bizi rezil ettin ve haklıydın ama artık can sıkıyorsun” diyerek cevap verir.

Sinirlenmiş hali hem “ne söyleyeyim” sözünde hem de vücut dilinde hayat bulmuştur. “Beni kaçakçı olarak göstermeye utanmadınız mı?” diye sözlerine devam eden er kişi, Uğur Dündar’ın hala kibar soruları karşısında köşeye sıkışmıştır. “benim sorunum değil demektedir”. Nitekim bir sonraki eyleminde bu açıkça görülmektedir. (2) 

“Gazeteci olarak kendimi savundum”

Uğur Dündar’ın ısrarlı kibar mizaçlı soruları ardı ardına gelmeye devam edince, anlık refleks ve sinirlilikle kameraya uzanır ve tehdit etmeye başlar çünkü Uğur Dündar’ı hep kibar, iyi ses tonu ile tanımıştır. Karşısında, hemen tırsacak, korkacak bir kişi beklediğine emin olmuştur. O yüzden kameranın çekimine engel olup, tehditlerine başlamıştır. Aslında bu tehdit ilk saniyelerde, sabrım taştı artık gidin, elimden bir kaza çıkabilir demenin en az riskli halidir ancak bir nevi uyarıdır. Bir iki saniye sonra, Uğur Dündar’dan hiç beklemediği bir tepki alır. Bu tepki, görevli şahsı o kadar şaşırtır, o kadar şaşırtır ki, yüz ifadesi 2 saniye de korku, sinir ve adrenalin patlamasıyla telaşa dönüşür. Karşısındaki kişiyi hala dövebileceğini zanneder ve Uğur Dündar’ın “hadi parçala bakayım, kim kimi parçalayacak” sözünü Uğur Dündar’a yedirmek ister. Önündeki kibar gazeteci ne yapabilir ki düşüncesi, meydan okumasıyla, bir anda bütün varsayımları parçalanmaya başlamıştır. İlk eylemi kaçakçı hayata geçirmeye çalışmış ama Uğur Dündar’ın belki bilerek, belki bilmeyerek tuttuğu koluyla gerçekleştirememiştir. Uğur Dündar ise “her kuşun eti yenmez aslanım!” sözünü hayata geçireceği saniyeler o andan itibaren başlamıştır. Elindeki, demir alaşımlı mikronu bir değil, birden fazla kere adamın suratına vurmuştur.  (3)

Değerlendirme

Yukarıdaki haberi Etik Prensipler açısından inceleyecek olursak; Uğur Dündar olayları kendine has tavrıyla açıklığa kavuşturmaya çalışır ve sorular sorar bu durum gerçekleri çarpıtmadan anlatma ilkesine girmektedir. Diğer yandan ise her ne kadar araştırmacı gazetecilik yapsa da ev sahibinden izin almadan duvardaki korkuluklardan atlayarak kişinin özel yaşamının gizliliğine saygı göstermemektedir. Kesinlikle ayrımcılık yapmamaktadır yapılan yolsuzluklar hakkında sorular sormak için gelip bunu kamuoyuyla paylaşmak istediğini ve bu paralar nereden geldi veya nasıl alındı bu ev sorusudur. Bu durumda demokratik değerleri savunma ve görmezden gelmediğini ortaya koymuştur. Uğur Dündar araştırmacı bir gazeteci olduğu için böyle bir haberi sağlam bir kaynaktan aldığı için ilk önce kaynağını sorguluyor ondan sonra Amerika’ya Bezmen’in evine yola çıkıyor. Dündar’ın yaptığı bu davranış kaynağı iyi sorguladığını gösteriyor. Son olarak da Uğur Dündar bu haber doğrultusunda baştan sonra hiçbir zaman çizgisini bozmuyor ve olduğu gibi hareket ediyor. Bu davranışı da ne olursa olsun her zaman kendin ol! İlkesini belirtiyor. (4) 

Emre Can ŞİŞMAN

Instagram: emreesisman0

Twitter: Emre_Ssman

Kaynaklar